in ...ayına kadar müvekkili yanında kaldığını, bu nedenle nafaka borcunun bu tarihten itibaren geçerli olması gerektiğini, müvekkilinin 7.İcra Dairesinin 2014/8031 esas sayılı dosyasında nafaka borcu için 400 TL yatırdığını, Ekim ayı nafakalarını posta ile gönderdiğini, yine müvekkilinin davalı ...'a verdiği Tüketim Kooperatifine ait kartla davalının 2.415 TL harcama yaptığını, yaptığı bu ödemeler mahsup edildiğinde müvekkilinin birikmiş nafaka borcu olmadığı halde davalının 8.İcra Müdürlüğünün 2014/11083 dosyasında 3.403 TL birikmiş nafaka için takip başlattığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya birikmiş nafaka borcunun bulunmadığını tespitini talep ve dava etmiştir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 1997 doğumlu olan müşterek çocuğun dava tarihi itibari ile lise öğrencisi olduğu, davacı annenin hemşire olduğu ve aylık 2.600 TL maaş aldığı, davalı babanın da polis memuru olduğu ve aylık 2.800 TL maaş aldığı anlaşılmaktadır....
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle, önceki iştirak nafakasının çocuğun ergin olması ile yasa gereği sona erdiğini, davacının ergin olup nafaka talep hakkının bulunmadığını, talep edilen nafaka miktarının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının annesinin 40'lı yaşlarda olduğunu ve çalışmasının mümkün olduğunu, ancak yıllardır müvekkilden aldığı nafaka ile geçindiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkekemece yapılan yargılama sonucunda, " davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı yararına aylık 550,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili nafaka takdiri ve miktarı, nafakanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücreti verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2016/32793 sayılı icra dosyası ile Aralık 2013 tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için velayeti annesinde bulunan müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının talep edildiği, takip talebinde ayrıca cari nafaka alacağı ve faizin talep edildiği, ancak yalnızca birikmiş nafaka alacağı ile birikmiş olan nafaka alacağı için işleyen faizin ödenmesi yönünde düzenlenen ödeme emrinin adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsili için düzenlenmiş olması nedeniyle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesinde, Kabule göre de; 2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki düzenleme karşısında, mercii Mahkemesince itirazın kabulüne karar verildikten sonra, itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde...
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331. maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Somut olayda; tarafların ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2010/145 esas, 2010/179 karar sayılı ve 03.01.2011 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşandıkları ve bu karar ile müşterek çocuk ... için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile sosyal ekonomik durum araştırmasına göre, davacı annenin ev hanımı olduğu, yeniden evlendiği, davalı babanın ...'...
İcra Müdürlüğünün 2012/5986 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka ve 2016 Mart - Nisan - Mayıs - Haziran - Temmuz - Ağustos - Eylül - Ekim - Kasım ve Aralık aylarına ait nafaka borcunu ödemediğinden dolayı şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu haliyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; İhbarname içeriğinden Elazığ 1. İcra Ceza Mahkemesinin kesinleşen 09/03/2017 tarihli ve 2017/9 esas, 2017/169 sayılı kararına yönelik olarak mı, Elazığ 5....
.- 2014/896 K. sayılı ve 03/07/2014 tarihli kararı dayanak yapılarak borçlu hakkında ilamlı takibe geçildiği ve adı geçene (müşterek çocuk için 150,00 TL iştirak, Meliha için 200,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere) toplam 350,00 TL birikmiş ve devam eden aylar nafaka alacağının tahsili için icra emri gönderildiği, bunun üzerine borçlunun, takipten evvel nafaka borcunun tamamen ödendiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği mahkemece; takip dayanağı ilamda hüküm altına alınan nafaka bedellerinin 18/09/2013 tarihinden itibaren başlatıldığı, icra dosyasında 1 aylık birikmiş nafaka alacağı ve takipten sonra devam eden nafaka alacaklarının talep edildiği, dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgelerinin nafakaya hükmedilen tarihten itibaren tamamını kapsamadığı,bu nedenle ödeme iddiasının yerinde olmadığı gibi nafaka ilamı geçerliliğini koruduğundan cari nafakaların talep edilmesinde de aykırılık bulunmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın tamamını kapsar şekilde ödeme iddiası belgelendirilemediğinden...
İcra Müdürlüğü'nün 2011/5071 Esas sayılı dosyası ile nafaka borcu nedeniyle borçlu aleyhine icra takibinde bulunulduğunu, kendisinin 20.12.2011 tarihinde yaptığı şikayet üzerine...1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/1666 Esas sayılı dosyasında şikayetin kabulü ile 27.03.2008 tarihinden sonraki döneme tekabül eden ve icra emrinde gösterilen aylar nafaka bedelinin ve takip tarihinden sonra işleyecek kalem olarak talep edilen nafaka bedelinin icra emrinden çıkartılmasına ilişkin karar verildiğini; alacaklı vekilinin temyizi üzerine bu kararın onanarak kesinleştiğini, ayrıca boşanma kararının kesinleştiği tarih olan 27.03.2008 tarihine kadar ödenmesi gereken nafaka borcuna mahsuben 29.11.2011 tarih 376 özel sayılı makbuz ile 8.000 TL ödendiğini, bu durumda sadece icra dosyasına ödenen 8.000 TL için hesap edilecek icra avukatlık ücreti ile sair icra masraflarının tahsili için takibin devamı gerekli iken, kesinleşen bu hususlar ve ödemeler dikkate alınmadan takip talebindeki meblağın tamamı üzerinden...
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası.oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; .Karar sayılı ve 04.07.2013 tarihli ilamıyla davacı lehine aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, karar 30.09.2013 günü kesinleşmiş, eldeki artırım davası 04.05.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren yaklaşık 2 yıl geçmiş olması, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....