Aile Mahkemesinin 2022/1207 Esas sayılı dosya ile işbu dosyanın birleştirilmesine, çocuk Zeynep için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 2500 TL'ye çocuk Muhammed için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 2000 TL'ye yükseltilmesine, 50.000 TL tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; velayetin değiştirilmesi ve ortak velayet talebinin reddine, kişisel ilişki tesisine, erkeğin nafaka artırım talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesi talebinin reddini, danışmanlık talebi uygulanmamasını istinaf etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacının müşterek çocuk Mete Kaan'ın velayetine ilişkin talebi hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının müşterek çocuk Mete Kaan için talep ettiği iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 09/10/2020 tarihinden müşterek çocuğun ergin olduğu 23/06/2021 tarihine kadar müşterek çocuk Mete Kaan için aylık 500,00- TL. iştirak nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının müşterek çocuk Emir Bera için talep ettiği iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk Emir Bera için aylık 450,00- TL. iştirak nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; ortak velayet talebinin kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
-TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, reddedilen nafaka miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, davalı taraf ise kabul edilen nafaka miktarı ile reddedilen nafaka yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği iddiası ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 1- Davacı tarafın istinaf başvurusu yönünden: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 23/01/2020 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir." hükmü mevcuttur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk Ayaz'ın velayetinin davacıya verilmesine, ortak çocuk için 1000 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği ve iştirak nafakası isteminden ibarettir. Ortak çocuk Ayaz'ın velayetinin davacıya verilmesine dair karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Cevap dilekçesi: Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının velayet talebini kabul ettiklerini, nafaka konusunda taktiri mahkemeye bıraktıklarını, HMK'nun 312/2 hükmü uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını, çocukların geçici velayetlerinin anneye verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocukların velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 150,00 'şer TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. Ek karar ile iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olacağına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; iştirak nafakası miktarlarını istinaf etmiştir....
İştirak nafakasının indirilmesi yönünden; Davacı, iştirak nafakasının aylık 1.000,00TL'den aylık 500,00TL'ye azaltılmasını istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, nafakanın aylık 750,00 TL ye indirilmesine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, kabul ve reddedilen yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beşbin üçyüz doksan Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, davacı nafakanın 500,00 TL azaltılmasını istemiş, mahkemece talep 250,00 TL yönünden kabul edilerek, 250,00 TL yönünden ise reddedilmiştir. Kabul ve reddedilen aylık nafaka miktarı 250,00TL olup, yıllık kabul ve reddedilen nafaka miktarı, 3.000,00TL olmaktadır. Hüküm, kabul ve reddedilen nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
AiIe mahkemesinin 11/12/2012 tarih ve 14/01/2013 kesinleşme tarihli 2012/667 Esas ve 2012/631 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Ali'nin velayeti müvekkiline verildiğini, küçükler için takdir edilen iştirak nafakalarının kaldırıldığını, akabinde taraf vekillerince anlaşma doğrultusunda protokol hazırlandığını, 24.12.2012 tarihli "ödeme belgesi" düzenlendiğini, davalının müvekkili aleyhine ilama dayalı nafaka alacağı ihdas ettiğini ve Kırıkkale 2. İcra Müdürlüğünün 2019/61 Esas sayılı dosyası ile takip talebinde bulunduğunu, müvekkili aleyhinde yapılan birikmiş nafaka yanında takip eden aylara yönelik nafaka alacağını içeren talebin hukuki dayanaktan yoksun, yersiz ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davalı lehine borcu bulunmadığını belirterek, müvekkiline yönelik cebri icra yolu ile alacak takibinin iptaline, müvekkilinin nafaka borcunun olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, velayetin değiştirilmesi, velayet değişikliği istenen çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Tefhim edilen kısa kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının 10/07/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, " karar verildiği halde gerekçeli kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle KALDIRILMASINA," karar verilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Asıl davada velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesine ilişkin talebin taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiği, tarafların istinaf talebinin yoksulluk nafakasının artırılması ve kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 2.Aile Mahkemesinin 2014/481 Esas- 2015/351 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 28/03/2018 tarihinde kesinleştiği, 550,00 TL yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....