İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, asıl davanın kabulünü, birleşen davanın reddini, nafaka ve tazminat taleplerinin reddini, erkek lehine tazminata hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri, birleşen dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Dava, davalı-davacı adına vekili Av. T4 tarafından açılmış ve takip edilmiş, hüküm, aynı avukat tarafından istinaf edilmiştir. Boşanma davası, şahsa bağlı hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede vekile bu hususta açık yetki verilmiş olmasını gerektirir (HMK. m. 74) Dosyadaki vekaletname, genel dava vekaletnamesi olup, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımına ilişkin özel yetkiyi taşımamaktadır....
Davalı, davacının ekonomik durumunun kendisinden daha iyi olduğunu, müşterek çocukların halen yanında bulunduğunu, günübirlik işlerde çalıştığını, nafaka ödeyecek ekonomik gücü bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ayrı yaşamakta haklılığını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı davacı eş yönünden tedbir nafakası istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK.nun 195.maddesi uyarınca, Evlilik birliğinden ... yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/133 KARAR NO : 2021/277 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2019/17 ESAS 2020/624 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)| KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2023 NUMARASI : 2022/467 ESAS 2023/92 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır.TMK'nın 176.maddesine göre yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Dosya kapsamında kanaat getirilen kusur durumu dikkate alındığında kadın lehine TMK 175. madde yasal koşulları oluşmakla kadına yoksulluk nafakası verilmesi usul yasa ve dosya kapsamına uygundur. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, hakkaniyet, gelirler arasındaki farklılık dikkate alındığında yoksulluk nafakası miktarı da uygundur. Bu haliyle, davacı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacı - birleşen dosya davalısı tarafça açılan davanın kabulü ile; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuklar İrem ve Ecem için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL'den toplam 1.000,00 TL önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı - birleşen dosya davacısı tarafın boşanma talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı - birleşen dosya davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını reddedilen boşanma davası ve kabul edilen asıl dava yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, müşterek çocuklar adına nafaka (önlem nafakası) istemine ilişkin, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/585 KARAR NO : 2022/575 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BÜNYAN ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2021/93 ESAS, 2021/366 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 13.02.2019 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, davalının ailesinin kendisine karşı kötü davanış ve muamelede bulunduğunu, davalının ise bütün bunlara sessiz kaldığını, davalı kendi başına karar veremeyip ailesinin sözleri ve yönlendirmelerine göre bana karşı davranış sergilediğini, davalının ailesinin sürekli...
geçerli olmak üzere kadın için aylık 3.000,00TL önlem nafakasına karar verilmiş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Babalık davası açıldığında baba adayı davalının nafaka yükümlülüğü TMK'nun 333. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim babalık olasılığını kuvvetli bulursa hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." düzenlemesini getirmiştir. Buna göre babalık davasına bakan hakim nesebi dava konusu edilen çocuk için geçici de olsa kendiliğinden önlem alamaz, babalık davasını açanın nafaka talebinde bulunmuş olması gerekir....
Geçici bir önlem niteliğindeki talebe bağlı olmaksızın takdir edilen tedbir nafakası kural olarak davanın başından itibaren, karar kesinleşinceye kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla, tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Bu aşamada tarafların kusur durumu belirlenemeyeceğine göre verilecek kararda kusur durumu bir ölçü olarak alınamayacağı gibi, nihai kararla belirlenen kusur durumu da tedbir nafakasının kaldırılmasını ya da iadesini gerektirmez. Zira tarafların “kusur durumu” hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Dahası Kanun’da, tedbir nafakası yönünden tarafların kusurlu olup olmamaları bir unsur olarak yer almamaktadır....