Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde ; Mahkemece gerekçeli kararda açıklandığı üzere her 2 nafaka da tedbir nafakası olduğunu, Kanunda her 2 nafakanın amacı da aynı olup T.M.K. 169. maddedeki nafaka hem boşanma hem de ayrılık davalarında uygulanabilirken T.M.K. 197. maddedeki nafaka sadece ayrılık davalarına yönelik olduğunu, Somut olayda taraflar arasında artık T.M.K. 169. maddesi uyarınca bir dava görülürken önlem nafakasına ilişkin davanın mükerrerlik arz etmediğinden bahsetmek açıkça yasaya ve usule aykırı olduğunu, Müvekkil aleyhine aynı anda 2 ayrı tedbir nafakasının uygulanmasına karar verilmesi kararın kaldırılmasını gerektirir bir durum olduğunu, verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava icra memur muamelesini şikayet davasıdır. Sakarya 3....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2018/974 ESAS 2020/44 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma-|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2018 NUMARASI : 2018/233 ESAS, 2018/750 KARAR DAVA KONUSU : ATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, 03.07.2007 doğumlu müşterek çocuk Saniye Tuğçe'nin velayetinin müvekkiline bırakıldığını, kararın 23.01.2013 tarihinde kesinleştiğini, o tarihte çocuk için nafaka istenmediğini, müvekkilinin gelirinin olmadığını, çocuğun ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalının devlet memuru olduğunu belirterek müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren tedbiren aylık 1.500,00 TL nafaka belirlenmesine ve...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. (TMK 197/2) Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden İlk Derece Mahkemesince erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu, kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispat ettiği, kadın ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu, ancak önlem nafakası takdirine ÜFe artışı uygulanmasının kanuni olarak düzenlenmediği hususu gözetilmeksizin ÜFE artışı uygulanması isabetsiz bulunarak davalının kusura, davanın kabulüne ve miktara yönelik isitnaf talebinin reddine, nafakalara ÜFE artış uygulanmasına yönelik istinafının kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile çocukların geçici velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 450TL çocuklar için aylık 650'şer TL önlem nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kadın için önlem nafakası verilmesini, çocuklar için verilen önlem nafakası miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Önlem nafakasına karar verilebilmesi için ayrı yaşamakta haklı olduğunun sabit olması gerekir....

Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin ekonomik durumunun da göz önüne alınarak hakkaniyeti gerektirir oranda asgari düzeyde nafaka artırımı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 27/09/2016 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Nafaka miktarının her yıl %20 oranında kendiliğinden arttırılması yönündeki talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili nafaka miktarının fazla olması yönünde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1- (f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi gerekir....

Dava dilekçesi incelendiğinde, aylık 2.500,00 TL nafaka talep edildiği görülmüştür. Harca ilişkin hükümler kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen incelemeye tabidir.(2. HD, 2016/12055- 2017/13713) Davacı, aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Nafaka alacağı davaları nispi harca tabi olup, davanın değeri talep edilen nafaka bedelinin 1 yıllık tutarıdır, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30- 32). Açıklanan nedenlerle nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlanmaması halinde Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılıp tespit edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 5.880,00- TLdır. Buna göre; davacı lehine hükmedilen ve reddedilen aylık nafaka miktarı 300,00- TL olup yıllık 3.600,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul ve red edilen nafaka miktarları yıllık beşbinsekizyüzseksen -TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul ve red edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, boşanma davası nedeniyle davalının, davacının velisi Ayşe'ye 226.750,00 TL ödeme yaptığını, aylık .1.500,00 TL nafaka ödediğini, yine yarısı davalıya ait evde kira vermeden oturduğunu, davacıya ait tüm masrafları davalının karşıladığını, zaten rahatsızlığı nedeniyle vasisinin devletten engelli maaşı alabileceğini, davalının halen çocukları Ali'ye baktığını, istenen nafaka bedelinin çok yüksek olduğunu, davacının rahatsızlığının çalışmaya engel olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2456 KARAR NO : 2021/2009 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2021 NUMARASI : 2020/404 ESAS 2021/462 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

UYAP Entegrasyonu