Sonuç olarak davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup lehine önlem nafakası takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş, hükmedilen nafaka miktarı da tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul bulunmuş olup, davacı davalı erkeğin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2018 NUMARASI : 2018/233 ESAS, 2018/750 KARAR DAVA KONUSU : ATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, 03.07.2007 doğumlu müşterek çocuk Saniye Tuğçe'nin velayetinin müvekkiline bırakıldığını, kararın 23.01.2013 tarihinde kesinleştiğini, o tarihte çocuk için nafaka istenmediğini, müvekkilinin gelirinin olmadığını, çocuğun ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalının devlet memuru olduğunu belirterek müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren tedbiren aylık 1.500,00 TL nafaka belirlenmesine ve...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde ; Mahkemece gerekçeli kararda açıklandığı üzere her 2 nafaka da tedbir nafakası olduğunu, Kanunda her 2 nafakanın amacı da aynı olup T.M.K. 169. maddedeki nafaka hem boşanma hem de ayrılık davalarında uygulanabilirken T.M.K. 197. maddedeki nafaka sadece ayrılık davalarına yönelik olduğunu, Somut olayda taraflar arasında artık T.M.K. 169. maddesi uyarınca bir dava görülürken önlem nafakasına ilişkin davanın mükerrerlik arz etmediğinden bahsetmek açıkça yasaya ve usule aykırı olduğunu, Müvekkil aleyhine aynı anda 2 ayrı tedbir nafakasının uygulanmasına karar verilmesi kararın kaldırılmasını gerektirir bir durum olduğunu, verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava icra memur muamelesini şikayet davasıdır. Sakarya 3....
Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin ekonomik durumunun da göz önüne alınarak hakkaniyeti gerektirir oranda asgari düzeyde nafaka artırımı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 27/09/2016 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Nafaka miktarının her yıl %20 oranında kendiliğinden arttırılması yönündeki talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili nafaka miktarının fazla olması yönünde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1- (f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önlem nafakası Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma davasından bağımsız olarak açılan nafaka isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önlem Nafakası ..K. A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmayla birlikte açılan nafaka davasıdır. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önlem nafakası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma davasından bağımsız olarak açılan nafaka isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2018/974 ESAS 2020/44 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma-|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. (TMK 197/2) Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden İlk Derece Mahkemesince erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu, kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispat ettiği, kadın ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu, ancak önlem nafakası takdirine ÜFe artışı uygulanmasının kanuni olarak düzenlenmediği hususu gözetilmeksizin ÜFE artışı uygulanması isabetsiz bulunarak davalının kusura, davanın kabulüne ve miktara yönelik isitnaf talebinin reddine, nafakalara ÜFE artış uygulanmasına yönelik istinafının kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava dilekçesi incelendiğinde, aylık 2.500,00 TL nafaka talep edildiği görülmüştür. Harca ilişkin hükümler kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen incelemeye tabidir.(2. HD, 2016/12055- 2017/13713) Davacı, aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Nafaka alacağı davaları nispi harca tabi olup, davanın değeri talep edilen nafaka bedelinin 1 yıllık tutarıdır, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30- 32). Açıklanan nedenlerle nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlanmaması halinde Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılıp tespit edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....