TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....
Davalı, davanın kabulü ve nafaka miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın haksız istinaf talebinin reddine, mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2015 NUMARASI : 2014/335-2015/22 Uyuşmazlık, asıl davada önlem nafakası birleşen davada boşanma talebine ilişkindir. Boşanma ve nafaka kararlarının bozulması talep edilmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tedbir nafakası istemine ilişkin olup, dava mahkeme tarafından da "nafaka (önlem nafakası)" olarak vasıflandırıldığından inceleme görevinin 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3 Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki dava dosyası Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.09.2017 tarihli gönderme kararı üzerine geldiğinden, Yargıtay Kanununda 6723 sayılı Kanunla yapılan ve 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine değil, iş bölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....
(TMK.madde 197 ) Toplanan delillere göre, mahkeme gerekçesinde bahsedilen olayların sabit olduğu, TMK'nın 197.maddesinde belirtilen yasal şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alım gücü dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu sonucuna varıldığından davalının nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2021/55 ESAS 2021/233 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Maddede gereği hükmedilen nafaka boşanma davası süresince geçici nitelikte bir önlem niteliğindedir. Türk Medeni Kanunun 169.maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası açılan boşanma davası kapsamında alınan geçici nitelikteki bir önlem olarak hakim tarafından yargılama sırasında kaldırılmadığı takdirde boşanma davasından verilen kararın kesinleşmesi ile sona erer. Oysa Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca talep edilen nafaka bağımsız bir talep ve davanın konusu olarak, eşlerin ayrı yaşama durumunun devamı süresince geçerli olur. Takibe dayanak tedbir nafakasının TMK 169. Madde kapsamında verilen nafaka olduğundan, tarafların birlikte yaşıyor olması nafakanın talep edilememesine neden olmaz. Mahkemece talep edilen nafaka ve faizine ilişkin olarak bilirkişi raporu alınmış olup, raporda, takipte fazla talep bulunmadığı tespit edilmiştir. Rapor usul ve yasaya uygun olup, denetime ve hüküm kurmaya elverişlidir. HMK.'...
Temyiz istemine konu yargılama dosyası içeriğinden; davacı ile davalının 06/02/2002 tarihinde boşandıkları, boşanma tarihinden sonra davacı tarafından münferiden davalı aleyhine nafaka davası açıldığı, bu davanın bir boşanma ve ayrılık davası olmadığı için TMK' nun 169. maddesinde yer alan hakimin geçici önlem almak amacı ile tedbir kararı almasını gerektirecek bir dava olmadığı, mahkemenin dava sırasında davacıya yurt dışında da nafaka ödendiğini tespit ederek ara kararları ile verdiği nafakayı nihai karar ile ortadan kaldırdığı, bu neden ile ara kararıyla hüküm altına alınan tedbir nafakasının hükümsüz kaldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü; usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir ....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/09/2021 NUMARASI : 2020/885 ESAS 2021/1262 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evliliklerinin çekilmez hale geldiğini belirterek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
(TMK 197/2) Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı kadının erkeğin sadakatsizliğine, ortak konutu terk edip evin ihtiyaçlarını karşılamamasına vakıa olarak dayandığı, ilk derece mahkemesince erkeğe ortak konutu terk etme, sadakatsizlik ve birlik görevlerini yerine getirmeme kusurlarının verildiği, anılan kusurların davalının ikrarı ve dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanıyla gerçekleştiği, kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispat ettiği, kadın lehine hükmedilen nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından davalının istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....