WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka miktarları ile manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde kendisi için 400.00 TL. tedbir ve yoksulluk nafakası talep etmiştir. Yargılama sırasında 6.11.2009 tarihinde talep ettiği yoksulluk nafaka miktarını 500.00 TL' ye çıkarmış olması sonuç doğurmaz.Davacının talebinin aşılarak 500.00 TL....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan nafaka artırım davasında ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden davacı kadının talep edilen artırım talebinin yerinde olup olmadığı ve hükmedilen iştirak nafaka miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun artan ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi de gözetildiğinde uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi. 3....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava tarihi itibariyle boşanma dosyasının henüz kesinleşmediği, Mahkemenin 2011/192 esas sayılı dosyası incelendiğinde, 24/04/2013 tarihinde davacı ve davalı tarafın 2 yıl süreyle ayrılıklarına, ayrılık süresince çocuğun velayetinin davacıda bırakılmasına, ayrılık nedeniyle 100,00 TL yoksulluk nafakası, 150,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve hükmün 10/07/2013 tarihinde kesinleştiği, 2014/132 esas sayılı dosyasında ise 100,00 TL yoksulluk nafakasının 250,00 TL'ye, 150,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 14/12/2015 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının evliliğin boşanma kararı ile bitmesi neticesinde verilebilecek nafakalardan olduğu, ayrılık davasında verilen tedbir nafakasının ayrılık için tayin edilen süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini, dolayısıyla daha önce verilip devam eden bir yoksulluk ve iştirak nafakası olmadığı...

      Nitekim somut olayda da USD olarak yoksulluk ve iştirak nafakası ödenmesi taraflarca kabul edilmiş ve bu anlaşma mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun ihtiyaçlarına ve de hukuki statüye uygun bulunmuş (MK m. 150/5), verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kesin hüküm tarafları ve mahkemeyi bağlayıcıdır (HUMK m. 237). Ancak, TMK m. 176/3 hükmü uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK m. 182/2 hükmüne göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlan esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."...

        Açıklanan gerekçeyle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile incelemeye konu ara kararının KALDIRILMASINA, davalıların ihtiyati tedbire itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, dava tarihinden sonra işlemiş ve işleyecek yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINA, dava tarihine kadar birikmiş tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden mahkemece verilen 03.11.2021 TARİHLİ İHTİYATİ TEDBİRİN AYNEN DEVAMINA, devam eden nafakalar yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik işlemlerin ivedi olarak mahkemesince yerine getirilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, nafaka alacağının zamanaşımına uğradığını, müşterek çocuk 1991 doğumlu Kübra'nın 2009 yılında 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle Kübra açısından nafaka talep edilemeyeceğini bildirerek itirazlarının kabulü isteminde bulunmuştur. Küçüklere bağlanan iştirak nafakası, TMK.nun 328. maddesi uyarınca küçüğün ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona erer. Bu tarihten sonra reşit olan çocuk mahkemeye müracaatla anne ya da babasından yardım nafakası talep edebilir. Somut olayda lehine iştirak nafakası hükmedilen müşterek çocuğun nüfus kayıt örneği getirtilerek reşit olmuş ise iştirak nafakası istenemeyeceğinden takipte talep edilen nafaka miktarının denetlenmesi ve bu konudaki şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken çocuk için öngörülen nafakanın sona ermesine karar vermenin icra mahkemesinin görevi dahilinde olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          Aile Mahkemesi’nin 2016/1253 Esas, 2018/455 Karar sayılı gerekçeli kararında, müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası için herhangi bir yıllık artış öngörülmediğini, söz konusu yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarlarının yalnızca bir kez değiştirildiğini, ancak bu durumun müvekkili ve müşterek çocuk açısından ortaya çıkan mağduriyeti gidermeye yetmediğini belirterek, müvekkili lehine aylık 400 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının artırılarak 2.000 TL ve müşterek çocuk için belirlenen aylık 550 TL iştirak nafakasının artırılarak aylık 3.000 TL olarak belirlenmesine, belirlenen nafakanın her yıl ÜFE oranına göre artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; nafaka artırım davasını kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karar ret edilen kısım yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İstinafa başvuran taraf davacı taraf olup davacı iştirak nafakasının 250,00- TL., yoksulluk nafakasının ise 500,00- TL. artırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince iştirak nafakasının 100,00- TL., yoksulluk nafakasının ise 50,00- TL. artırılmasına hükmedilmiştir. Bu doğrultuda iştirak nafakası yönünden ret edilen miktar 150,00- TL. olup bir yılık tutarı (150x12=1.800,00- TL.) 1.800,00- TL.dir. Yoksulluk nafakasının yönünden ise ret edilen miktar 450,00- TL. olup bir yılık tutarı (450x12=5.400,00- TL.) 5.400,00- TL.dir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının dava dilekçesinde müşterek çocuk için 150 TL tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunduğu ve nafakalar için faiz talebinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece müşterek çocuk 20.10.1998 doğumlu ... için 200 TL iştirak nafakası takdir edilmesi ve iştirak nafakası ile yoksulluk nafakalarına talep olmadığı halde faiz yürütülmesi suretiyle talebin aşılması doğru bulunmamıştır(HMK mad 26/1) ....

            Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, reddedilen ve kabul edilen yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, müşterek çocuk için arttırılan iştirak nafakası aylık 350,00 TL, yoksulluk nafakası ise aylık 400,00 TL olup, ayrı ayrı kabul edilen yıllık nafaka farkının toplamları 8.000,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, arttırılan yıllık nafaka farkı miktarı itibariyle her bir nafaka yönünden kesin niteliktedir....

            UYAP Entegrasyonu