davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk ve iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Ancak davalı/karşı davacının aldığı 200TL nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün değildir. Aldığı nafaka ile gelirinin toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
davası, kusur belirlemesi, erkeğin manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakaları ile iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma(Yoksulluk ve İştirak Nafakası) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı kadın yararına hükmedilen 300 TL nafakanın boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli yoksulluk nafakası olduğunun, müşterek çocuk için hükmedilen 400 TL. nafakanın ise boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli iştirak nafakası olduğunun,hükmedilen nafakaların tedbir nafakası niteliğinde bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Boşanma davalarında vekalet ücretine boşanma talebinin kabul veya ret durumuna göre karar verilir....
için 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının nafaka bedellerini halen ödediğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili 09/05/2018 tarihli ISLAH DİLEKÇESİ ile özetle ; Dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
İ. 2002 doğumlu müşterek çocuklarının bulunduğunu, tarafların 13/10/2011 tarihinde Boğazlıyan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/477 Esas, 2011/422 Karar, 02/12/2012 kesinleşme tarihli kararıyla boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin anlaşma protokolü doğrultusunda davalıya verildiğini, davalı lehine 100,00 TL yoksulluk nafakası ile 300,00 TL iştirak nafakası verildiğini, daha sonra davalının 15/10/2012 tarihinde 2012/350 Esas ve 2013/228 Karar sayılı nafakanın artırımı talebinde bulunduğu bu karar ile 150,00 TL yoksulluk nafakası ve 450,00 TL iştirak nafakasına hükmediğini, müvekkilinin sağlık memuru olduğunu ve aldığı maaşının döner sermaye ile birlikte 3.171,04 TL olduğunu ve aylık giderleri toplamının ise 3.150,81 TL tutarında olduğunu bu sebeplerle 600,00 TL olan nafakanın tamamen kaldırılmasını, bu mümkün olmadığı taktirde 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile Şişli 1. Aile Mahkemesinin 2010/190 esas 2011/360 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, protokol hükümleri uyarınca davalı eş lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ayrıca davalı adına 500,00 TL ek kredi kartı ödemesi yaptığını, emekli olduğunu, gelirinin azaldığını, yeniden evlendiğini, nafakanın gelirine oranla yüksek kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 500,00 TL’ye, iştirak nafakasının 1.000,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasında yazılı bulunan “200 TL yoksulluk nafakası ile 175 TL ve 150 TL iştirak nafakası" rakamlarının silinerek yerine sırası ile “150 TL yoksulluk nafakası ve her iki çocuk için ayrı ayrı 125'er TL iştirak nafakası” rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.10.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
TMK 169. madde ve TMK 182/2. madde gereğince müşterek küçük çocuk için resen 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı tarafın dava dilekçesi ve taleplerinde çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebi yoktur, mahkemece nafakanın niteliği gereği resen hükmedilmiştir, nafaka tarihleri itibariyle müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, halihazırda reşit hale gelmiş olması, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında çocuk için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları uygundur. Bu haliyle davacı kadının çocuk için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK 169.madde kapsamında boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, geliri bulunmayan davacı kadın için TMK 185- 186.maddeler de gözetilerek kadın lehine tedbir nafakası verilmesi doğrudur....