Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Yoksulluk Nafakasının Kaldırılmasına ilişkindir. Davacı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır....

Aynı kanunun 176/3 maddesinde yoksulluk nafakasının; nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birisinin ölümü halinde kendiliğinden; nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde de mahkeme kararı ile kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. İş bu davada nafaka yükümlüsü davacı, nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığınından bahisle bu davayı açmış, Mahkemece, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik olmaması, kayda değer ve nafakanın kaldırılmasını zorunlu kılacak durumun olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda taraflar 08.06.2009 tarihli karar ile boşanmışlardır....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/448 Esas , 2015/584 Karar sayılı ilamı ile aylık 200 TL yoksulluk nafakasının bağlandığını, davacı ile davalının 8 yıl önce boşandıklarını , müvekkili kadının çalışmadığını, davalı tarafın ödemiş olduğu nafaka ise davacı kadının hiç bir ihtiyacına yetmediğini, davalı kocanın durumunun iyi olduğunu , davalının mali durumunda olumlu artışların olduğunu bu nedenle 2011 yılında hükmedilen nafakadan bugüne kadar 9 yıl süre geçtiğini , paranın alım gücünün azaldığını , bu nedenle davacı kadın lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aylık 800 TL daha arttırılmak suretiyle her ay aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacı kadına ödenmesine karar verilmesini yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir . Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; eşlerin boşandığını, 2005 ve 2008 doğumlu çocukların velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuklar için 100 er TL iştirak nafakası, davacı için 100 TL yoksulluk nafakası verildiğini belirterek iştirak nafakasının çocuklar için 400 er TL ye, yoksulluk nafakasının da 400 TL ye yükseltilmesini istemiştir. Davalı; mahkemenin verdiği nafakadan daha fazla ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      İSTİNAF : Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılarak talepleri gibi yoksulluk nafakasının 3.000,00 TL'ye çıkarılarak her yıl enflasyon verileri oranında artırılmasını istemiştir. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların evliliğinin 4 ay sürdüğünü, mahkemenin kadına süresiz ve ömür boyu nafaka ödemeye karar vermesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi kanaat halinde indirilmesi davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

      Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı TMK’nın 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” Şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un “Tazminat ve nafakanın ödenmesi” başlıklı 176. maddesi ise; “Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez....

        Davalının şubat 2010 tarihinde hostes olarak çalışmaya başladığı, net 943,00 TL maaş ve prim aldığı, arabasının bulunduğu tespit edilmiştir.Hakim, nafaka takdirinde nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir ve sorumluluk durumu arasında bir oranlama yapılarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.Davada, davalının gelirinin yetersiz olması gerekçe gösterilerek nafakanın kaldırılması talebi reddedilmiştir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 14.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği,... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/381 Esas sayılı ilamı ile davacı tarafından 07.08.2012 tarihinde nafaka artırım talepli dava açıldığı, 15.01.2013 karar tarihi ile davacı için aylık yoksulluk nafakasının aylık 150 TL' den 259.08 TL'ye çıkarıldığı, artırımına ilişkin kararın 17.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

            Somut olaya gelince; davacı kadının ev hanımı olduğu, davalının ise polis memuru olduğu, davalının gelir durumu ile kadının ihtiyaçları göz önüne alındığında davacının talep ettiği yoksulluk nafakasının tamamına hükmedilmesinin adil olacağı düşünülmüştür. Davacı tarafından istenen yoksulluk nafakasının tamamının kabulü halinde dahi davacının ihtiyaçları için yetersiz olabileceği, istenen nafakanın tamamının kabulünün davalıyı ödeme güçlüğüne düşürmeyeceği anlaşıldığından 650 TL olan yoksulluk nafakasının talep edildiği gibi 850 TL arttırılarak 1.500 TL'ye çıkartılması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, bu hükümle davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak davalının resmi kurumda çalışmaya başladığını belirterek, hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu