WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine arttırım yapılan iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl dava, reddedilen birleşen dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması karşı dava yoksulluk nafaka kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine arttırım yapılan iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl dava, reddedilen birleşen dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması karşı dava yoksulluk nafaka kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 5.880,00- TL' dir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı ve davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı taraf aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesi yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini reddetmiş, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasını 100,00 TL indirilmesine karar vermiştir....

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

    Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların Ankara 11. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2001/310 Esas, 2001/399 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, kararın 05/12/2001 tarihinde kesinleştiği, davacı yararına aylık 25,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığı, aradan geçen zamanda tarafların sosyal ekonomik durumları, davalının gelir durumu, paranın alım gücünde davacı aleyhine meydana gelen değişiklik nedeniyle dengenin yeniden sağlanabilmesi nedeniyle mahkemece davacı yararına hükmedilen aylık 25,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL'ye çıkarılarak, nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.2004 tarih ve 2004/203-337 sayılı kararı ile kaldırıldığı, takibe konu edilen aylara ilişkin talep edilebilecek nafaka alacağının bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayın incelenmesinde, bahse konu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin kararın kesinl...diği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/546 muh. sayılı 23.12.2015 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmadan sonraki dönem için hüküm altına alınan nafaka türü olduğundan, boşanma kararı kesinl...den icraya konulamayacağı gibi, anılan nafakanın kaldırılmasına dair mahkeme kararı da aynı şekilde kesinl...den infaz edilemez. O halde mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin hükmün kesinl...diği gözetilerek, şikayetin reddine karar vermek gerekirken,yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

      yoksulluk nafakasına yönelik verilen kararlarda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı- karşı davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddine ilişkin verilen hükmün onanmasına..." ve "... İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; takip dosyasının getirtilerek, ödemeler varsa bu ödemelerin incelenmesi, kısıtlının üzerine kayıtlı gelir getiren taşınır veya taşınmaz mal varlığı ile mevduat hesabının bulunup bulunmadığının ilgili kurum veya kuruluşlardan sorularak, nafaka yükümlüsü davacı-karşı davalı hakkında yeniden sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması; bundan sonra, iştirak nafakası hakkında, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği... " gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

        Ancak dosya içerisinde mevcut boşanma ve nafakaya ilişkin dava dosyasında, davacıya boşanma kararının kesinleşmesine kadar 150.00 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak nafaka bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacı, dava dilekçesindeki talebinde de 150.00 TL olan yoksulluk nafakasının 350,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş olduğuna göre, mahkemece "davacının yoksulluk nafakası artırımı davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 100.00 TL'ye yükseltilmesine" ilişkin verdiği karar, (mevcut yoksulluk nafakasının da altına indirilerek) yanılgılı değerlendirmeye dayanmaktadır. O halde, mahkemece dava dilekçesindeki talep ve delil dosyaları nazara alınarak sonucuna uygun bir karar vermek gerekirken yazılı ve yanılgılı şekilde davacının yoksulluk nafakasının indirilmesine yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, boşanma kararı ile eski eşine bağlanan aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının davalının çalışmaya başladığı ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde, nafaka alacaklısının düzenli gelir getiren bir işte çalışması halinde yoksulluk halinin ortadan kalkacağı ileri sürülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu