Davacının müşterek çocuk için aylık 250,00TL iştirak nafakasının aylık 500,00TL ye, kendisi için aylık 300,00TL olan yoksulluk nafakasının aylık 600,00TL ye yükseltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece davacı kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 75,00er TL arttırım yapıldığı, yoksulluk nafakası artış miktarı ile iştirak nafakası artış miktarı yönünden bir yıllık nafaka artış tutarının ayrı ayrı 900,00er TL ye tekabül ettiği, yine davacının 225,00TL lik yoksulluk nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık yoksulluk nafaka artış miktarının 2.700TL ye tekabül ettiği, müşterek çocuk için aylık 175,00TL lik iştirak nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 2.100TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla kesinlik sınırında kalan tarafların istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince...
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar .ve 25.11.2013 tarihli ilamıyla boşanmışlar, davacı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan iki müşterek çocuk lehine aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, karar 20.01.2014 günü kesinleşmiş, eldeki artırım davası 06.10.2015 tarihinde açılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacı kadının ev hanımı olduğu gelirinin olmadığı, davalının aylık 2182 TL yaşlılık aylığı aldığı davacı kadının davalının gelirinde olağanüstü bir artış iddiasında bulunmadığı gibi ihtiyaçlarında da olağan dışı bir artış iddiasında bulunmadığı sabittir. Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından belirlenen yıllık Üfe oranı üzerinden artışı gerekir....
Her ne kadar mahkemece; davalının, nafakanın kaldırılmasının talep edildiği 08/01/2016 tarihi itibariyle çalıştığı, gerekçe gösterilerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının söz konusu işte sigortalı olarak çalışmakta olduğu dosya kapsamına yansıyan belgeler ile sabittir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Davalının günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir....
Sayılı boşanma ilamı ile müvekkili için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için de aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen 8 yıl sonra müvekkil ve müşterek çocuk Önder için nafaka arttırım davası açmaları sonucunda Fethiye Aile Mahkemesi'nin 2021/62 E. 2022/407 karar sayılı nafaka arttırımı davasındaki kararı ile müvekkili için yoksulluk nafakasının 250,00 TL'den 300 TL 'ye ( 50 TL arttırım) ; müşterek çocuk olan Önder için iştirak nafakasının 250TL 'den 300 TL olarak arttırılmasına ( 100 TL arttırım) hükmedildiğini, boşanmadan bu yana geçen geçen 8 yılın sonrasında müvekkilinin ve birlikte yaşadığı müşterek çocuğun ihtiyaçlarının kat be kat arttığını, paranın da alım gücünün inanılmaz hızla düştüğünü, nafaka arttırım talebi olan yoksulluk nafakası olarak 1000 TL , iştirak nafakası olarak da 750,00 TL taleplerinin dahi bu fahiş enflasyon geçim sıkıntısı karşısında sembolik kaldığını, bu çok cüzi miktarlar karşısında müvekkili ve çocuğun boşanma...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırılması ile ilgili davalı vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, Yoksulluk nafakası yönünden ise; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir (TMK.nun 176/4.md).Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Ayrıca, davalının...
Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmelerde üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda arttırılan yıllık nafaka miktarları ( 2.190 TL.)'nı aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. Bu itibarla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; .../.... Davalı-karşı davacı erkek dava dilekçesinde kişisel ilişkinin düzenlenmesi yanı sıra yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.11.2009 Tarih 2009/251 E. 2009/366 K. sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davacı kadın lehine 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ve toplanan delillerden; davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarihten, eldeki davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre, tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacının ihtiyaçları, paranın alım gücü ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, AAÜT' nin 9/2 maddesine göre; nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve davalının istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davalı taraf cevap ve karşı dava dilekçesinde; nafakaların kaldırılma şartlarının oluşmadığını, bununla birlikte kendisinin ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının geçen zaman içerisinde arttığını ve boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek; davacı-karşı davalının isteminin reddi ile yoksulluk nafakasının ayık 350 TL'den 500 TL'ye, iştirak nafakasının ise aylık 150 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....