Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; aile konutuna konulan şerhin kaldırılmasına ilişkin mahkemece verilen karara karşı bir istinaf talebinin olmadığını, ancak mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasının reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Uşak 2. Aile Mahkemesinin 2013/455 Esas 2014/526 Karar sayılı dosyası ile davalı lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, yurt dışındaki boşanmanın tanınması kararında da 250,00 TL tedbir nafakası verildiğini, yabancı mahkeme kararında davalı lehine 156,00 Euro nafaka ödenmesine karar verilmiş olup, söz konusu nafakaların her ay davacının maaşından kesildiğini, davalının maaş alıp aynı zamanda her ülkeden de nafaka aldığını, Uşak 2. Aile Mahkemesi tarafından bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....

Davacı vekili dilekçesi ile; boşanma davası ile davacı kadın ve müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedildiğini, ....03.2010 tarihinde açılan dava ile yoksulluk nafakasının 250 TL'ye, iştirak nafakasının 200 TL'ye arttırıldığını bu nafakaların yetersiz kaldıkları iddia edilerek yoksulluk nafakasının bu kez 500 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin gelir durumunun davacının iddia ettiği gibi iyi olmadığını, müşterek çocukla ilgilenip ihtiyaçlarını karşıladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile mahkemenin 2010/119 Esas ve 2010/623 Karar sayılı ilamı ile davacı için hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının 125,00 TL arttırılarak 375,00 TL’ye, çocuk için hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının 125,00 TL arttırılarak 325,00 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Karar taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 176 ncı maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafaka miktarı çok olduğu gibi, yoksulluk nafakasının irat şeklinde ödenmesine hükmedilmesi tarafların ekonomik sosyal durumu ile evlilik süresi dikkate alındığında toptan yoksulluk nafakasının ödenmesi hususunun tartışılmaması doğru olmamıştır (TMK m. 176/1)....

      Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, özellikle de ekonomik göstergelerdeki değişim ve ...’in yayınladığı ÜFE oranı ve davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında arttırılan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları az olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci fıkrasındaki “... 40 TL olan yoksulluk nafakasının 60 TL arttırılarak aylık 100 TL yoksulluk nafakasının... 35 TL olan iştirak nafakasının 65 TL arttırılarak 100 TL iştirak nafakasının..." rakam ve ifadelerinin çıkartılarak yerine “...40 TL yoksulluk nafakasının 95 TL arttırılarak aylık 135 TL yoksulluk nafakasının...35 TL olan iştirak nafakasının 100 TL artırılarak aylık 135 TL iştirak nafakasının" rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle...

        Maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği ve nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı hükme bağlanmıştır. Yoksulluk nafakasına hükmolunabilmesi için nafaka talep eden eşin boşanmaya neden olan olaylarda, yükümlü olan eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Ancak, sonradan açılan yoksulluk nafakası davalarında yoksulluk nafakasının koşullarının oluşup oluşmadığı boşanma hükmünün kesinleştiği ana göre belirlenir. Bu şartlar yoksulluk nafakası istemine ilişkin dava tarihine göre değil, boşanma tarihine göre araştırılması ve şartları varsa yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir....

          İlk derece mahkemesince kısa kararda yoksulluk nafakasının " ÜFE" oranınıda artırımına karar verildiği, gerekçeli karar yazılırken yoksulluk nafakası ile ilgili olarak "... nafakaya her yıl e oranında arttırım yapılmasına" şeklinde yazılmasının açık maddi hataya niteliğinde olduğu ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmıştır. Mahkemece, 03/06/2021 tarihli kararla davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuklar İrem ve Sırma için ayrı ayrı hükmedilen 225 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 550 TL'ye çıkartılmasına, Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2016/610 Esas, 2016/1135 Karar sayılı ilamı ile davacı T1 lehine hükmedilen 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.100 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hükme karşı davalı davanın kısmen kabulü yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında görülen nafaka davalarının incelenmesinde; son olarak Ankara Batı 3....

          Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 18....

            Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 350 TL iştirak nafakasının aylık 2000 TL ye, aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aylık 1500 TL ye, yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 600 TL sına, yoksulluk nafakasının aylık 500 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarları ayrı ayrı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (250*12=3000 iştirak,300*12=3600 TL yoksulluk artırım miktarı) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....

            Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 05/12/2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 25/03/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası artırım talebinin reddini, müşterek çocuklar için artış yapılan iştirak nafakası miktarının düşük olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacı kadın için için aylık 120 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 500 TL ye, müşterek çocuklar için aylık 120 şer TL olarak iştirak nafakasının da ayrı ayrı aylık 500 er TL ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

            UYAP Entegrasyonu