DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalının 27/02/2017 tarihli 2017/38 Esas 2017/70 Karar sayılı kararı ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı annesien verilmesine, müşterek çocuk için aylık 500,00- TL iştirak nafakasına, annesi için 500,00- TL yoksulluk nafakasına, bu nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına dair karar verildiği, ancak müvekkilinin aleyhine hükmedilen yoksulluk ve iştirak anfakasının maddi durumunun gereği ödenemeyecek olması ve müşterek çocuğun yüksek yararı gereği velayetinin babaya verilmesi gerektiği ve dava dilekçesinde bahsedilen tüm hususlar doğrultusunda davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda nafaka miktarının indirilmesine, çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya...
İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır (HMK m. 141). Davalı kadının yoksulluk nafakası talebine ilişkin davacının muvafakati olduğuna dair bir beyan da yoktur. Durum böyleyken, davalının süresinden sonra talep ettiği yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde bu talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.02.2018(Salı)...
Aile Mahkemesinin 2018/884 Esas sayılı dosyası ile velayetin değiştirilmesi davası açtığını, davalının boşanmalarından sonra Aydın Nazilli ilçesinde 1 adet apartman dairesi satın aldığını ve bu evden kira geliri elde etmekte olduğunu, davalının söz konusu velayetin değiştirilmesi sırasında Adliye Sosyal Hizmet Görevlisi ile yaptığı görüşmede bir işte çalıştığını ve çocuklarını hafta sonları gördüğünü doğruladığını, kendisinin bu dönem içerisinde yoksulluk nafakasının kesilmesini önlemek amacıyla birkaç işyerinde sigortasız olarak çalıştığını, bu nedenlerle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, yargılama giderlerinin ve avukat tutması halinde vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. TMK'nın 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların Ankara 1. Aile Mahkemesi'nin 2013/1459 E 2014/1254 K sayılı 18/02/2016 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları, kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve Ankara 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/409 E 2018/124 K sayılı 19/04/2019 tarihinde kesinleşen kararı ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 350,00 TL'ye indirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez; iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükmü bulunmaktadır. Davalı kadın önceki aşamalarda nafaka ve tazminat talep etmemiş; ancak tahkikat aşamasında 200 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 5.000 TL maddi tazminat, 5.000 TL manevi tazminat talep etmiş; davacı erkek talep sonucunun genişletilmesine açıkca muvafakat bildirmediği gibi, davalı tarafından bu konuda yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır (HMK m. 141). Bu sebeple yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminatlara karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi (TMK'nın 349. mad.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen red kararına karşı davacı süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebi yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TL' dir....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda; tarafların müşterek çocukları 2003 doğumlu ... ile 2004 doğumlu ....'ün velayetlerinin boşanma neticesinde davalı anneye verildiği ve lehlerine aylık 75'er TL iştirak nafakasına hükmedildiği, ancak fiilen davacı baba yanında olmaları nedeniyle 2009 yılında açılan velayetin değiştirilmesi davası neticesinde velayetlerinin davacı babalarına verildiği ve çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmediği sabittir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, nafaka yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 12.12.2013 tarihinde açılmış, davalı kadın tarafından ise 03.07.2014 tarihinde nafaka ve tazminat taleplerini de içeren birleşen boşanma davası açılmıştır....
Davalı kadın önceki aşamalarda yoksulluk nafakası talep etmemiş; ancak tahkikat aşamasında 500 TL nafaka talep etmiştir. Davacı erkek talep sonucunun genişletilmesine açık muvafakat bildirmediği gibi, davalı tarafından bu konuda yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır.(HMK m. 141). Bu sebeple yoksulluk nafakası talebi hakkında ”karar verilmesine yer olmadığına" kararı verilecek yerde yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır....