yatırıldığını, ödenmemiş herhangi bir nafaka alacağı bulunmadığını ileri sürerek itfa nedenine dayalı olarak icranın geri bırakılmasına karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise 211 numaralı taşınmazın haline münasip evi olduğunu bu nedenle haczin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile dava tarihinden önce birikmiş nafaka alacağı ile davacının kendisi için yoksulluk ve iştirak nafakası alacağı olarak aylık 4.000TL işleyecek nafaka alacakları bakımından davacı borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına, takibin dava tarihinden itibaren aylık toplam 4.000TL yoksulluk ve iştirak nafakası alacağı üzerinden devamına, dava tarihi öncesi alacağın bulunmadığı kabulü ile şikayete konu 211 nolu bağımsız bölüm mahcuz taşınmazdaki haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür....
Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder. Nafaka borçlusunun gelir ve mal varlığında, sonraki zamanlarda elinde olmayan çeşitli sebeplerle gerçek ve önemli ölçüde azalma olup, nafakanın ödenmesinin çekilmez bir hal aldığı durumlarda nafaka hakkaniyete uygun bir miktar indirilebilir. Somut olayda; yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması ile, davacının Almanya'da restorantta işçi olarak çalıştığı, 558 Euro net maaş aldığı, oğlunun yanında kaldığı, mal varlığının bulunmadığı, davalının asgari ücretle çalıştığı, kirada oturduğu, 400,00 TL kira verdiği, 10 yaşında çocuğuna bakmakla yükümlü olduğu, mal varlığının bulunmadığı hususları tespit edilmiştir....
Dava; velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük ödenen iştirak nafakasının iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davacı taraf; dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi talebinin yanısıra, geriye dönük iştirak nafakası ödemelerinin iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasından geriye dönük ödenen iştirak nafakası talebinin 8.400,00.-TL'lik kısmı ile ilgili olarak harç ikmali yapılmış ancak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönüyle harç ikmali yaptırılmamıştır. Davalı ise; cevap dilekçesi ile; lehine boşanma davası ile hükmedilen yoksulluk nafakasının ÜFE'ye göre arttırılması talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yargılama aşamasında davalı tarafa harç ikmali yapması hususunda karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasına ilişkin hükmün, nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi sebebiyle yasa gereği kendiliğinden kalktığının (TMK. md. 176/3) tespiti niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına ve buna bağlı olarak davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yersiz olup temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan...
Buna göre; nafaka anlaşmalı boşanma sonucu belirlense dahi; nafaka borçlusunun gelir ve mal varlığında, sonraki zamanlarda elinde olmayan çeşitli sebeplerle gerçek ve önemli ölçüde azalma olup, nafakanın ödenmesinin çekilmez bir hal aldığı durumlarda nafaka hakkaniyete uygun bir miktar indirilebilir. Somut olayda; dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda, tarafların nafaka yönünden 11.12.2013 tarihinde kesinleşen.......
Buna göre; nafaka anlaşmalı boşanma sonucu belirlense dahi; nafaka borçlusunun gelir ve mal varlığında, sonraki zamanlarda elinde olmayan çeşitli sebeplerle gerçek ve önemli ölçüde azalma olup, nafakanın ödenmesinin çekilmez bir hal aldığı durumlarda nafaka hakkaniyete uygun bir miktar indirilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadın cevap dilekçesinde nafaka talebinde bulunmamış, son duruşmada sözlü olarak 2000 TL yoksulluk nafakası talep etmiştir. Ön inceleme aşamasından sonra iddia ve savunma genişletilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır (HMK m. 141). Davalı kadının yoksulluk nafakası talebine ilişkin davacının muvafakati olduğuna dair bir beyan da yoktur....
Davacı-davalı kadın 20.04.2018 tarihli dava dilekçesinde ve 07.11.2018 tarihli cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası ve tazminat talep etmemiş, erkeğin birleşen davasına verdiği 13.11.2018 tarihli cevap dilekçesinde nafaka ve tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı-davacı erkek ise birleşen davasından 07.10.2019 tarihinde feragat etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken gerekçeli kararda hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin tek geçim kaynağının davacı tarafından kendisine ödenen nafaka olduğunu, müşterek çocuklarının bakımını müvekkilinin üstlendiğini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, ve müvekkilinin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını imkansız hale getirdiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakalarının ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Ön inceleme aşamasında ancak karşı tarafın açık muvafakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20.04.2016 tarih, 2014/2-695 esas ve 2016/522 karar sayılı ilamı). Somut olayda; dava dilekçesinde davacı kadın tazminat ve nafaka talep etmeksizin boşanma talebinde bulunmuş, erkeğin süreden sonra verdiği cevap dilekçesine verdiği cevabında tazminat, velayet ve nafaka talebinde bulunmuş ise de; 07.04.2016 tarihli ön inceleme duruşma tarihi davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı erkek herhangi bir mazeret bildirmeksizin ön inceleme duruşmasında hazır bulunmamış, davacı vekili ön inceleme duruşmasında davacı kadın ve çocuklar için nafaka talep ettiğini bildirmiştir....