DAVA TARİHİ : 23.01.2019 KARAR : Kısmen kabul Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen nafaka artırımı ve birleşen nafakanın kaldırılması davasında İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ... 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2021/205 ESAS - 2022/15 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı/Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Küçükçekmece 5....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2022 NUMARASI : 2022/554 ESAS, 2022/953 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Ankara 7. Aile Mahkemesinin 2011/824Esas, 2012/761 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müvekkil yararına 100,00- TL. yoksulluk nafakasının davalı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, Ankara 11....
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK. 330/1.maddesine göre; Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." Aynı maddenin son fıkrasına göre "... Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.". Aynı yasanın 331 nci md.ne göre de"...durumun değişmesi halinde hakim,istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır"....
ederek aylık nafaka tutarının 1.500,00 TL 'ye yükseltilmesine, söz konusu nafakanın her yıl enflasyon oranında (Üfe) artırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan nedenlerle; davacının asgari ücretle çalışsa bile yoksulluğunun ortadan kalkmayacağı, bu durumun sadece nafaka miktarının belirlenmesinde rol oynayacağı, nafakanın indirilmesinin de düşünülmesinin gerektiği gözönüne alınmaksızın yoksulluk nafakasının tümü ile kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kural olarak; boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK. m182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. (TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Diğer taraftan, nafaka belirlenirken velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Durumun değişmesi halinde hakim, nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Tarafların Denizli 2. Aile mahkemesinin 2016/368 Esas 2016/952 karar sayılı ilamıyla boşandıkları, aynı hükümle müşterek çocuk için aylık 200,00 TL katılım nafakası ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, hükmedilen nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 04/01/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Daha önce hükmedilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası hükmünde nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş olup; buna göre eldeki dava tarihi itibariyle arttırılması istenen her bir nafaka 315,77- TL ye ulaşmıştır. Mahkemenin karar tarihinde Üfe artışı ile nafakalar 344,10- TL ye ulaşmış, Ocak 2022 tarihi itibariyle itibariyle ise her bir nafaka 792,33- TL ye ulaşmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/545 ESAS 2021/982 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 5.Aile Mahkemesinin 2016/701 Esas 2017/144 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, 450 TL yoksulluk nafakasına, 275 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, gelirinin bulunmadığını, davalının ise kıdemli devlet memuru olduğunu, aradan geçen zamanla nafakanın yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının 1.500 TL'ye, iştirak nafakasının 1.500 TL'ye yükseltilmesini, dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
Davacının lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artış miktarının azlığına dair istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı ve nafaka yükümlüsü davalının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra geri kalan geliri ile davalının geçimini sağlama imkanı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, yoksulluk nafakasının 200,00- TL. yükseltilmesinde ve yoksulluk nafakasının 650,00- TL. olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak; davacının yoksulluk nafakasının kısmen artırılmasına ilişkin istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesinin kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmaması nedeni ile HMK.nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davacı kadın için hükmedilen en son yoksulluk nafakası miktarına, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu, hakkaniyete uygun oranda artırım kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir. Ayrıca hükmedilen nafakanın, yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay Uygulamaları göz önünde bulundurularak ""TÜİK tarafından açıklanan ÜFE" oranında artışına hükmedilmesi gerekirken "tüfe oranında" artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....