Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 176/4.maddesinde ise; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı.... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların boşanma ilamı 06.02.2014 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 18.01.2016 tarihinde açılmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının aylık 700 TL artırılarak 1000 TL ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Bahar reşit olduğundan iştirak nafakasının artırım talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı davalı vekili tarafından asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebinden ibarettir. İlk derece mahkemesince davacı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi reddedilmiş, karar davacı davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    olduğu, dava tarihinin 13.06.2012 olup, iş bu dava tarihi olan 22.04.2014 tarihinden yaklaşık olarak 2 yıl kadar önce açılıp derdest olduğu, yapılan yargılamada müşterek çocuk ...için 100 TL iştirak nafakasının 200 TL ye yükseltildiği, davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verildiği, söz konusu kararın salt yoksulluk nafakasının ...K’in yayınladığı .. oranında artırılması gerektiği belirtilerek, bozulmasına karar verildiği ve bozma sonrası ilgili bozma ilamına direnilmek suretiyle yoksulluk nafakası yönünden yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Yoksulluk ve iştirak nafakasının artımına ilişkin davanın kesinleşmemiş olması nafakaların artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir....

      Aynı kanunun 176/3 maddesinde yoksulluk nafakasının; nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birisinin ölümü halinde kendiliğinden; nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde de mahkeme kararı ile kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. İş bu davada nafaka yükümlüsü davacı, nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığınından bahisle bu davayı açmış, Mahkemece, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik olmaması, kayda değer ve nafakanın kaldırılmasını zorunlu kılacak durumun olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda taraflar 08.06.2009 tarihli karar ile boşanmışlardır....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL’den 300 TL’ye, iştirak nafakasının 100'er TL 'den 250'şer TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında görülen “Boşanma” davası sonucunda davacı kadın yararına 200 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar için 100 er TL iştirak nafakasının hükmün kesinleştiği 13.10.2008 tarihinden itibaren tahsiline karar verilmiş, bu dava ise 1 yıl sonra 26.10.2009 tarihinde açılmıştır.Sosyal, ekonomik durum araştırması sonucunda, davacı kadının ev hanımı olup, çalışmadığı, evi ve arabasının olduğu, davalının sabit çalışmadığı aylık 1.000 TL geliri olduğu ve annesi ile yaşadığı, müşterek çocukların ise ilkokula ve kreşe gittiği anlaşılmaktadır.Davada, yoksulluk (TMK.nun md.176) ve iştirak (TMK.nun md.330) nafakasının artırılması talep edilmektedir.Dosya kapsamına göre boşanma davasının sonuçlanmasından sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında önemli bir değişiklik olmadığı anlaşıldığından...

          Dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasında boşanma kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocukları lehine 1.000,00'er TL iştirak nafakası,1000,00- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 17.12.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

          kalkacağını belirterek, davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

          GEREKÇE : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. Tarafların Bartın Aile Mahkemesi'nin 2019/444 E. -2019/612 K. Sayılı ilamı ile 17/07/2019 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, çocuklar için 600'er TL iştirak , kadın için 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın istinaf edilmeden 19/07/2019 tarihinde kesinleştiği, iş bu kararın 26/09/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2007 yılında boşandıklarını ve davalı lehine 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka almaya devam etmek için bir süre gayri resmi daha sonrada resmi olarak çalıştığını, ayrıca başkasıyla evliymiş gibi yaşadığını halen uyuşturucu ile bağlantılı bir suçtan dolayı cezaevinde tutuklu bulunduğunu, müvekkilinin ise yeniden evlendiği, bir çocuğu bulunduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

              Hukuk Dairesinin 2017/464 esas 2017/410 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanmanın 05.07.2018 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu