Davacı vekili, davalı lehine hükmedilen aylık 2.000 TL yardım nafakasının 700 TL'ye düşürülmesini istemiş, ilk derece mahkemesiyardım nafakasını 800 TL düşürerek aylık 1.200 TL yardım nafakasının davalıya ödenmesine hükmetmiştir.Davacı yardım nafakasının 1.300 TL azaltılasını talep etmiş olup, ilk derece mahkemesince talebin 800 TL'si kabul edilmiş ve 500 TL'lik kısmı reddedilmiştir. Reddedilen nafaka miktarının bir yıllık toplam tutarının 500x12=6.000,00 TL olduğu, kararın reddedilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2022 NUMARASI : 2022/67 ESAS 2022/1916 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, nafakanın bağlandığı tarihten dava tarihine kadar çocuğun ihtiyaçlarının arttığını paranın satın alma gücünün düştüğünü belirterek aylık 350 TL olan iştirak nafakasının aylık 2000 TL ye yükseltilmesine nafakaya yıllık TEFE/TÜFE artırım tatbik edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah ile talebini aylık 8000 TL ye yükseltmiştir....
Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "Dava tarihinden başlayıp öğrenim süresince devam etmek üzere: Davacı ... için aylık 300 TL yardım nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine " Dava tarihinden geçerli olmak üzere: Davacı ... için aylık 400 TL yardım nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.55 TL.bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.02.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 200,00 TL'ye çıkarılmasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükmedilen nafakanın yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay uygulamaları gözönünde bulundurularak "ÜFE" oranının dikkate alınması gerekirken, TÜFE oranında artışa karar verilmesi doğru değilse de; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün yıllık nafaka miktarının artış oranına ilişkin 2. maddesindeki ".. TÜFE ..."...
Somut olayda; ergin olan davacının üniversitede okuduğu tespit edilmiş olup, takdir edilen nafaka miktarı hakkaniyete uygun bulunmuştur. Ancak hükmedilen nafakanın niteliği iştirak değil, yardım nafakasıdır. Mahkemece hükmedilen nafakanın iştirak nafakasınını arttırılması olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 34.15 TL peşin harcın temyiz eden davalıdan mahallinde alınmasına, 18.09.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
Yardım nafakasının yukarıda yazılı niteliği, nafakanın kaldırılması talebinin indirilmesi talebini de içerdiği, davacının ekonomik durumu ile davalının ücretli öğrenci olması nedeniyle yardım nafakasının yüksek taktir edildiği nazara alındığında, davalının işsiz olması nedeniyle nafakanın kaldırılması talebi kabul edilmese de yasa ve hakkaniyet gereği uygun bir miktara indirilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2015/1376 esas sayılı dosyası ile aylık 350 TL ye yükseltilen iştirak nafakasının aylık 1800 TL ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka artırım miktarının fahiş olduğundan bahisle hükmü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 2008/618 Esas- 2009/443 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, cari iştirak nafakasının Konya 4. Aile Mahkemesinin nafaka artırımına dair 2015/1376 Esas 2016/362 Karar sayılı kararı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, taraflar arasındaki boşanma davası sonucunda ....05.1999 tarihli karar ile hüküm altına alınan ... TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakanın günümüz ekonomik koşullarına göre artırılmasını talep etmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. ./.. -2- Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası.oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....