Gerekçesiyle, davalı tarafın işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmesi için dava dosyası Dairemize gönderilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı ..., akıl hastası olması nedeniyle ergin olduktan sonra kısıtlanmış ve bu aşamadan sonra kanuni temsilcisi tarafından açılan dava sonucunda TMK’nın 364 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca lehine yardım nafakasına hükmedilmiş; işbu davada da, davacı lehine hükmedilmiş olan yardım nafakasının artırılması talep edilmiştir. Buna göre, mahkemece; nafaka alacaklısının davacı ... olduğunun gözetilmemesi, ayrıca nafakanın "iştirak nafakası" olarak nitelendirilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2022/314 ESAS 2022/964 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 3. Aile Mahkemesinin 2014/825 Esas ve2014/811 Karar sayılı dosyasında sekiz yıl önceki nafakanın günün koşullarında yetersiz kaldığını, çocukların büyümesine bağlı olarak tüm ihtiyaçlarının arttığını belirterek müşterek çocuklar Poyraz Çoban ve Buglem Çoban lehine hükmedilen aylık 50'şer TL'lik iştirak nafakasının her bir çocuk için ayrı ayrı 2000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalı cevap dilekçesi vermemiştir....
TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/05/2023 NUMARASI : 2023/112 ESAS 2023/389 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 150.00 TL yoksulluk nafakasının 3,000 TL'ye yükseltilmesini, iş bu nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; nafakanın kaldırılmasını, davanın reddi yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2020/1033 ESAS 2021/284 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin halen öğrenimini devam ettirdiğini, gelişen ekonomik olaylar sebebi ile yardım nafakasının yetersiz hale geldiğini, davacının ekonomik durumunun kötüleştiğine ilişkin beyanlarının doğru olmadığını, esasında davacının davalı ile görüşmediğini, aksine davalının yardım nafakası alacağı bulunmasına rağmen babası davacıya duyduğu saygı nedeniyle alacağı tahsil için haciz yoluna girişmediğini ve yine aynı sebeple hapsen tazyiki için başvuruda bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davanın nafakanın kaldırılması yönündeki kısmının reddine, nafakanın indirilmesine yönelen kısmının kabulü ile; davacı tarafından davalıya ödenen iştirak nafakasının karar tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1500 TL ye indirilmesine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Buna göre, mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve üniversite öğrencisi olan davacının okuduğu okul, yaşı, dosyaya yansıyan ihtiyaçları ve özellikle eğitimine devam ettiği şehir göz önüne alındığında nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; T.M.K. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine daha uygun yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yukarıda anılan şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmediği gibi bu yönde bir delil de sunulmamıştır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ... yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir....