Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, tarafların, davalının babasının evinin altında dayalı döşeli evlerinin olmasına rağmen, sürekli olarak üst kattaki davalının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları, davalının eve geç geldiği, başka kadın ve kızlarla dolaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, 2004 yılı Ramazan ayında kayınbabasının davacıyı evden kovduğu, aracıların tarafları barıştırma girişimi sırasında da davalının davacıya "...ben senin adını unuttum..." diyerek kalkıp gittiği anlaşılmaktadır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/245 ESAS - 2021/81 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Uşak 1.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili, 18.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının ergin olduğunu ve üniversite sınavına hazırlandığını, eğitim için harcamalarının arttığını, davalının kızını arayıp sormadığını, maddi ve manevi katkıda bulunmadığını, annesinin de gelirinin bulunmadığını, davacının durumunun kötü olduğunu davalının ise astsubay olarak görev yaparken 2018 yılında emekli olduğunu bu nedenlerle aylık 1.000,00...

    Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının az olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece toplanan deliller neticesinde, nafakanın kabul edilen miktar üzerinden ödenmesine karar verilmesi halinde, nafaka alacağının icra sırasında öncelikli olduğundan, diğer alacaklıların alacaklarını tahsil edemeyecekleri, bu durumun hakkaniyete uygun olmadığı, bu sebeple davalının davayı kabulüne değer verilmemesi gerektiği, diğer yandan davalının eşinin ve evinin ihtiyaçları ile gereği gibi ilgilenmediği, aile yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı eşini mağdur ettiğinin açık olduğu, davacı eşin dava açmakta haklı olduğu kabul edilerek, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde, usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, davacı eş lehine takdir edilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun...

    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; nafaka isteklisi kadının asgari ücretle sigortalı olarak çalışıyor olmasının tek başına yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilip edilemeyeceği; buna göre kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında asgari ücretle çalışan kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği konusunda görüş ayrılığı ortaya çıkmış ve çoğunlukça aşağıda açıklanacak nedenlerle asgari ücret gelirinin olması nafaka takdirine etkili bir husus olarak kabul edilmemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 175.maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı açıklanmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile; tarafların T.M.K. 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacının YOKSULLUK NAFAKASI talebinin REDDİNE, Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın için aylık 100,00- TL TEDBİR NAFAKASININ karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, KARARIN KESİNLEŞMESİ İLE BİRLİKTE TEDBİR NAFAKASININ SONLANDIRILMASINA, Müşterek çocuk 12.09.2002 doğumlu Yasin Hançer için talep edilen VELAYET, TEDBİR NAFAKASI VE İŞTİRAK NAFAKASI taleplerinin müşterek çocuğun dava tarihi itibariyle reşit olması nedeniyle REDDİNE, 15.000,00- TL MADDİ TAZMİNAT ve 15.000,00- TL MANEVİ TAZMİNATIN davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, Tarafların reşit olmayan müşterek çocuğu 24.05.2004 doğumlu RIFAT DOĞAN HANÇER'in velayet hakkının davacı anneye verilmesine, Tarafların müşterek çocuğu 24.05.2004 doğumlu RIFAT DOĞAN HANÇER ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, Velayeti davacıya verilen...

      TMK'nın 330. maddesine göre" nafaka miktarı,çocuğun ihtiyaçları ve ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafaka miktarı belirlenirken, çocuğa fiilen bakan anne babanın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların dikkate alınması zorunludur. Mahkemece nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Dosya kapsamına göre, tarafların 2009 doğumlu müşterek bir çocukları olduğu, İstanbul Anadolu 1....

      Davalı erkek istinaf dilekçesinde, anlaşmalı boşanmada kadının hiçbir nafaka talebinde bulunmayacağını bildirmesine rağmen bu davanın açılmasının haksız olduğunu, kısmen ret kararı verilmesine rağmen lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğunu bildirmiştir. Tarafların Geyve Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesi'nin 2018/536 E. -2018/627 K....

      İLAMLARIN İCRASITEDBİR NAFAKASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 32 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından (Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi)'nin 2001/12-232 sayılı 01.10.2001 karar tarihli ilamına dayalı olarak işlemiş ve işleyecek nafaka alacakları ile yargılama gideri ile avukatlık ücretinin tahsili talebi ile İlamlı icra takibine geçildiği ve borçluya örnek 53 nolu icra emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

        Davacı vekili; nafaka miktarının az belirlenmesi ve nafakaya dava tarihinden itibaren karar verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, nafaka miktarının aylık 500,00 TL olarak devam etmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. TMK' nın 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....

        Davacı vekili; nafaka miktarının az olması, belirlenen nafakaya dava tarihinden itibaren faiz verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, istinafa cevap vermemiştir. Dava yardım nafakası davasıdır. Yardım nafakasını düzenleyen TMK'nın 328.maddesinde, çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken, davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu