Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, bu takdirde, yeni bir dava açarak kendisinden yardım nafakası talebinde bulunabilir. İcra takibinin dayanağı ilamda “Davanın kısmen kabulü ile; dava tarihi olan 03.04.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına" karar verildiği, yardım nafakasının artış tarihi hakkında açıkça bir hüküm bulunmadığı görülmektedir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

(TMK 328) Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşücek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Eş ile ana babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK 364) Dava konusu olayda; davacı şehir dışında yüksek öğrenim görmekte olup herhangi bir geliri bulunmadığından davalı babasının desteğine ihtiyaç duymaktadır. Davacının dosyaya yansıyan barınma ve bir kısım eğitim giderleriyle günlük yaşamı için gerekli rutin giderleri dikkate alındığında hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu değerlendirilmiş ve mahkeme kararının miktar yönünden düzeltilmesi ile dava tarihinden başlamak ve mahkemece verilmiş dava süresini kapsayan tedbir nafakası infaz edilmiş ise tekerrür oluşmamak kaydıyla aylık 2.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline ve hükmedilen nafakanın gelecek yıllarda TÜFE oranında artışına karar verilmesi gerekmiştir....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasınnı arttırımı-karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada 150 TL olan yoksulluk nafakasının 1.000 TL ye çıkarılması talep edilmiş, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 150 TL den 275 TL ye çıkarılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır....

    "...aylık 250 TL yardım nafakasının...." sözcük ve rakamlarının çıkartılarak yerine "...aylık 400 TL yardım nafakasının..." sözcük ve rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2,75.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 08.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      maddesine göre; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür....

        (TMK m.364) Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656- 688 sayılı ilamında da "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddinin hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yoksulluk nafakasının kaldırılmasa dahi indirilmesi gerektiği, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı,davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; davacı adına yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması ve istirdat talebi ile açılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu