Kimlik Numaralı tarafların müşterek çocuğu Ayşe Mina Kaplan için dava tarihi olan 24/05/2018 tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren 150 TL arttırılarak aylık 550 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Velayet hakkı kendisinde olan tarafın müşterek çocuğun yurt dışına giriş-çıkışında muvafakat almak zorunda olmadığı, bu hakkın velayet hakkı kapsamında olduğu anlaşıldığından bu hususta davacının hukuki yararı olmadığından talebin reddine " karar verilmiştir....
Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 26.01.2015 gün, 2014/15062 E.; 2015/1363 K. sayılı ilamla, davalı kadının sigortalı olarak çalışmaya başladığı, asgari ücret seviyesinde gelire kavuştuğu nazara alınarak, yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilebileceği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyma kararı verilerek; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının davanın açıldığı 13.09.2013 tarihinden itibaren aylık 450,00 TL'ye indirilmesi cihetine gidilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, aylık 450,00 TL'ye indirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafaka artırımına ilişkin olarak açtıkları en son davanın 16.11.2011 tarihinde kesinleştiğini, yargılama sonunda toplanan delillere göre nafakaların artırılmasına karar verildiğini, nafaka yükümlüsünün nafakaların kaldırılması için açtığı karşı davanın reddedildiğini, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, davacının, nafaka ödememek amacıyla iflas yolunu seçtiğini, gayrimenkullerinin çoğunu anne, baba ve kardeşlerine devrettiğini, müvekkilinin ise çalışmadığını, babası ve çocuklarıyla birlikte yaşadığını, tüm masrafları babasının karşıladığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
na göre nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve yine dava sırasında 23/05/2014 tarihli ara karar ile takdir edilmiş olan tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile karar verilmesi gerekirken, mahkemece; karar tarihinden itibaren nafakaya hükmedilmesi doğru değilse de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1.bendinin hükümden çıkarılarak yerine "davacı için, dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL tedbir nafakasının 23/05/2014 tarihli ara kararı ile belirlenen aylık 750 TL nafaka ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
yoksulluk nafakası isteyebileceğinden, ortada verilen bir boşanma kararı olmadığından mahkemece yazılı şekilde tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine karar verilmesi hatalı olduğu gibi, kadın lehine tedbir nafakasına karar verilirken, verilen bu kararın infaza elverişli olmadığı, infazda tereddüte yol açtığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesinin 18/01/2014 tarih, 2014/8060 Esas ve 2014/14955 Karar, 26/03/2012 tarih, 2012/4119 Esas ve 2012/7991 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Mahkemece davacı-karşı davalı kadın yönünden arttırılmasına karar verilen tedbir nafakasının bir yıllık tutarı 6.000,00 TL (500,00 TLx12=6.000,00 TL), müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı arttırılmasına karar verilen tedbir nafakasının bir yıllık tutarı 9.600,00 TL (800,00 TLx12=9.600,00 TL), olup karar tarihindeki kesinlik sınırının (17.830,00TL) altındadır. Mahkemece davacı-karşı davalı kadın yönünden reddedilen tedbir nafakasının bir yıllık tutarı 12.000,00 TL (1000,00 TLx12=12.000,00 TL), müşterek çocuklar yönünden reddedilen tedbir nafakasının bir yıllık tutarı 9.600,00 TL (800,00 TLx12=9.600,00 TL), olup karar tarihindeki kesinlik sınırının ( 17.830,00 TL) altındadır....
(HUMK.md.438/7) SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yazılı “davalı için hükmedilmiş olan aylık 100.00 YTL. tedbir nafakasının bugünden itibaren aylık 500.00 YTL.ye yükletilmesine , hükmün kesinleşmesine kadar devamına ” sözcüklerinin çıkartılmasına, yerine “dava tarihinden itibaren aylık 500.00 YTL. tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği 13.09.2005 tarihine kadar devamına ” sözcüklerinin yazılmak suretiyle bu bölüme yönelik temyizin düzeltilerek, diğer temyiz itirazlarının ise l. bentte yazılı nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2006...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, tedbir nafakasının artırılması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 TL yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Eldeki davada; karar tarihi itibarıyla artırılan nafaka farkının(250*12=3000) yıllık toplam miktarı, 5.880,TL'yi geçmemektedir. Hüküm, yıllık nafaka artırım miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
-TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, bilahare bu nafaka miktarının mahkemece düşürüldüğünü, müvekkili tarafından işbu kararın gereği tedbir nafakalarının davacının hesabına her ay yatırıldığını, iş bu davaya konu 2016 Ekim ayı nafakasının da süresi içerisinde yatırıldığını, konuya ilişkin bir kısım dekontları dosyaya sunduklarını, buna rağmen müvekkili aleyhine takip başlatılmasının haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından "Davalı Borçlu aleyhine İstanbul 11. Aile Mahkemesinin 2015/671 E.sayılı dosya kapsamında verilen 07.01.2016 tarihli ara karar gereği hükmedilmiş olan tedbir nafakasının ödenmemesi nedeniyle İstanbul 27....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 350 TL tedbir nafakasının (TMK 197)davalıdan alınıp davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....