Hukuk Dairesinin 18/02/2013 tarihli ve 2012/14143 esas, 2013/1624 sayılı kararında da değinildiği üzere, şikâyet tarihi itibariyle boşanma ilâmı ve bununla hükmedilen iştirak nafakasına dair ilâmın kesinleşmiş olduğunun, eşe ve çocuklara önceki ilâmla verilmiş olan tedbir nafakasının boşanma ilâmının kesinleşmesi ile son bulacağının (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 197-169. maddeleri), bu ilâma dayanılarak yapılmış ek bir talep ve gönderilmiş yeni bir icra emri bulunmadığının, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen tedbir nafakasının İcra Müdürlüğünce tahsilinin ise ancak kesinleşen kararın ayrıca takibe konulması veya aynı dosya üzerinden yeni talep açılarak buna ilişkin icra emrinin tebliğiyle mümkün olacağının anlaşılması karşısında, müşteki tarafından boşanma davasının kesinleşmesiyle tedbir nafakasının iştirak nafakasına çevrilmesine yönelik 26/12/2019 tarihli talepte bulunduğu, iştirak nafakasına ilişkin verilen karara dair açılmış bir icra takibi bulunmadığı, yeni bir talep...
Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Mahkemece, davacının fiilen çalıştığı, düzenli bir işe ve gelire sahip olduğu dikkate alınarak, davasının reddine, müşterek çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı aylık 150'şer TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. 2-TMK.nun 186/3.maddesinde; eşler birliğin giderlerini güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar, hükmü yer almaktadır. Aynı Yasanın 197.maddelerine göre de; ayrı yaşama hakkı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası isteyebilecektir. Somut olayda, davacı kadın ayrı yaşama hakkına dayalı olarak tedbir nafakası istemektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, davalı koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....
GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde aylık ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile aylık olarak davacının maaşından kesilen birikmiş nafaka olmak üzere toplam (365,93+504,92) 870,85 TL nafaka kesintisinin aylık 400,00 TL'ye indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Bundan ayrı karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacının öncelikli talebi, aylık 365,93 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, asıl talep yönünden reddedilen aylık 365,93 TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 8.000,00TL'yi geçmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/79 E. - 2007/139 K. sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının davalı kadının başka erkekle yaşadığı ileri sürülerek kaldırılması istenmiştir. Mahkemece kaldırım şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/167 E. - 2010/476 K. sayılı ilamıyla taraflar boşanmışlar. İlam boşanma yönünden 28.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir.Somut olayda boşanma kararı 28.01.2011'de kesinleşmiş, eldeki dava boşanmadan sonra 14.04.2011'de açılmıştır....
Anılan hüküm Dairemiz'in 2014/10252 Esas, 2014/17053 Karar sayılı ilamı ile; "...davalı kocanın tesbit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, davacı lehine az miktarda nafaka takdiri usul ve yasaya aykırıdır" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile davacı için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline (bozma öncesi verilen 250 TL nafakanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir....
şekilde), mahkemenin 31/01/2019 tarihli duruşması 7 nolu ara kararı ile müşterek çocuk lehine devam etmekte olan iştirak nafakasının tedbiren durdurulması yönündeki tedbir kararının kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiş; mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren delillerin dosyaya sunulmadığı,davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden davacı; nafakanın indirilmesini talep etmesine rağmen mahkemece talebinin nafakanın kaldırılması olarak değerlendirildiğini, eksik inceleme ile talebinin yersiz reddedildiğini iddia ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir. Dava; protokol ile belirlenen yoksulluk nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir....