Ancak Dairemizce oluşturulan yeni İçtihat gereğince borçlunun, somut olayda da gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin, bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki, zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibariyle temelde ahlaki bir ödemedir. Açıklanan nedenlerle Dairemizce içtihat değişikliğine gidilmiş ve az yukarıda belirlenen ilkeler kabul edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24.02.2023 NUMARASI : 2021/363 ESAS, 2023/340 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 03.03.1983 tarihinde evlendiklerini, müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalının evin huzurunu kaçırdığını, çocuklarını evde istemediğini, evin geçimine son 4 ay içerisinde katkıda bulunmadığını, ayrıca davalının uzaklaştırma kararı talep ettiğinde ayrı yaşama kararı aldığını ve 15.02.2021 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını belirterek aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına verilmesine, davada hüküm verilinceye kadar kadar ihtiyaçlarını giderebilmek için ihtiyati tedbir olarak nafaka bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
in reşit oldukları dolayısıyla bu davacılar için tedbir nafakası değil yardım nafakası talep etme haklarının bulundukları bu nedenle tedbir nafakasının arttırılması yönündeki davanın reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.HUMK.nun 76.maddesi (HMK. m.33) ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir.Somut olayda, davacılar dava tarihi itibariyle reşittir.Daha evvel ... Aile Mahkemesi'nin 25.06.2009 tarih ve 2007/366E-2009/588K sayılı kararında davacılardan ... ve ... için 160'ar TL,... ve ... için 240'ar TL YARDIM NAFAKASI takdir edildiği sabittir. O halde davadaki istemin daha önce hükmedilen yardım nafakasının artırılması olarak değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır....
İlk derece mahkemesince kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve miktarı yerinde olmakla birlikte tarafların boşandıkları, boşanma kararının da 17.12.2020 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 17.12.2020 tarihine kadar devam edeceğinden erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1. ve 2. bendinin kaldırılmasına, yerine davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren başlamak üzere kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, nafakanın tarafların boşanma tarihi olan 17.12.2020 tarihinde sona ermesine karar verilmiştir. Belirlenen nafaka miktarı hakkaniyete uygun olduğundan kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; tarafların 1987 yılından beri evli oldukları, davalı kocanın açtığı boşanma davasının reddedildiği, kararın Yargıtay'ca onanarak kesinleştiği, buna rağmen ortak yaşamın kurulamadığı, davalının başka bir kadınla birlikte yaşaması nedeniyle hiçbir maddi katkısının da bulunmadığı ileri sürülerek aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi istenilmiştir....
Toplanan delillere göre, TMK'nın 197.maddesinde belirtilen yasal şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alım gücü dikkate alındığında davacı kadın lehine nafaka hükmedilmesinin ve hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun bulunması nedeniyle davalının nafaka hükmedilmesine ve tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı'ya tebligatın yapıldığı cevap dilekçesi sunmadığı, 20/11/2020 tarihli celsede açılan davayı kabul ettiğini aylık 2.000 TL nafaka ödemeyi kabul ettiğini ifade etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre, dava tarihinden itibaren davacı için aylık 1.000 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrüre sebep olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete aykırı olduğundan yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu nafaka davası olduğu anlaşılmıştır....
TEDBİR NAFAKASI TAKDİRİNDE HAKKANİYET İLKESİ EŞLERİN AYRI YAŞAMASINDA HAKLILIK NEDENİNE BAĞLI NAFAKA DAVASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 4TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 186TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 197 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı eşinin 2 ay önce evi terkettiğini ve kendisinin 16 aylık çocuğu ile birlikte baba evine sığınmak zorunda kaldığını belirterek; kendisi için aylık 1000 TL, müşterek çocuk için ise 500 TL olmak üzere toplam 1500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.09.2022 NUMARASI : 2021/488 ESAS, 2022/598 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 3 çocukları olduğunu, 26.11.2015 tarihinde İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi'nin 2015/51 Esas ve 2015/979 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, çocukların velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için nafaka belirlenmediğini belirterek, çocukların her biri için dava tarihinden itibaren tedbir, dava sonunda iştirak nafakası olmak üzere aylık 1.000,00'er TL nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, boşanma aşamasında davacının kendi açık rızası ile kendisi ve ortak çocuk için nafaka talep etmediğini, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra nafakanın artırımı için makul bir sebebin olmadığını, küçüğün velayeti davacıda olsa da bakımının müvekkili tarafından yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacının kendisi için talep ettiği tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, Müşterek çocuk için açılan nafaka davasının kısmen kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk 31.05.2018 doğumlu Eymen Asaf için aylık 400TL olarak belirlenip 18.04.2022 tarihinden itibaren aylık 1000TL ye yükseltilen iştirak nafakanın, hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1300TL iştirak nafakası olarak davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili, nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....