AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2015 NUMARASI : 2014/1038-2015/320 Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I TMK'nun 364-366 maddelerine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır. TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği, TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; reddedilen kısım yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, nafaka miktarının arttırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Yargıtay HGK'nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. HMK 352.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nafaka alacağının tahsili için başlatılan ilamlı icra takibinde, takibin iptali istemi nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince,istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/20468 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece davacının dayandığı banka kayıtları ve PTT kayıtları da getirtilerek, dosya üzerinde iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ilk bilirkişi raporunda çocuklardan Tutku'nun reşit olmasından sonra nafaka borcunun devam edeceği kabul edilerek ve davacı tarafından yapılan ödemelerin hangisinin nafaka ödemesi olarak kabul edilmesi gerektiği belirlenmeden, borç miktarının hesaplandığı, ikinci bilirkişi raporunda ise, sadece reşit olan çocukla ilgili nafaka alacağı hesabının çocuğun reşit olduğu tarihe kadar hesaplandığı, ancak yine yapılan ödemelerden hangisinin nafaka ödemesi olarak kabil edilmesi gerektiği belirlenmeden hesaplama yapıldığı ve bu durumda ödenmemiş nafaka borcunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece ilk bilirkişi raporu esas alınarak hüküm verilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından yapılan ödemelerin nafaka alacağı dışında olduğuna ilişkin açıklama bulunmadığı takdirde ödemelerle nafaka borcundan kurtulacağı yönündeki Yargıtay bozma ilamına uyulduğundan usuli kazanılmış hak oluştuğunu, bunun yanında davacının 11.Asliye Hukuk Mahkemesinde 4.800TL'nin nafaka ödemesi olduğunu ve davaya katılmaması yönündeki beyanı ve 23.11.2015 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak, nafaka borcu olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının ... 12.İcra Müdürlüğünün 2013/74 Esas sayılı takip dosyasına konu nafaka borcu bulunmadığına, takip dosyasında yapılan kesintinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozmaya uygun karar verilememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafakanın Arttırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından nafaka artırım davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadın tarafından kendisi ve müşterek çocuk lehine bağımsız tedbir nafaka talebiyle açılan nafaka davasının erkeğin reddedilen boşanma davası ile birleştirildiği, kadının nafaka davasının kısmen kabulüne karar verilip kesinleştiği, bu sebeple kadın tarafından açılan tedbir nafaka arttırım davasının kısmen kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından Aile Mahkemesinin nafaka ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun çalıştığı kuruma gönderilen 29.01.2014 tarihli haciz müzekkeresine karşı borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak, birikmiş nafaka alacağının bulunmadığını ve haciz müzekkeresinde aylık kesilecek nafaka miktarının belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, 29.01.2014 tarihli birikmiş nafaka miktarının ve aylık nafaka alacağı hesabına yönelik şikayetinin kabulü ile işlemin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda; takipte talep edilen nafaka alacağının ödenmesi nedeniyle birikmiş nafaka borcunun bulunmadığını, 20.08.2014 tarihli dosya hesabında 18963,18 TL olarak birikmiş nafaka borcu belirtilmiş ise de, itfa nedeniyle anılan borca itiraz etmiş, mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, icra dosyasında ödenmesi gereken nafaka alacağı miktarının 744,48 TL olduğunun tespitine, takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlunun, somut olayda da gözlendiği gibi, birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi bir takım ödemeler yaptığı ve yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, belli koşulların bulunması halinde ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerekmektedir. Kaldı ki, zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibariyle temelde ahlaki bir ödemedir Bu bağlamda, borçlu hakkında aile mahkemesince nafakaya hükmedilen karar tarihinden sonra yapılan ödemelerde, hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığının kabulü gerekir. Aksi halin kabulü, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olur....