Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, eşlerden birinin ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi bir biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahip olduğunu, ayrı yaşama haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alacağını; dilenen tanık beyanlarından, davalının, davacıdan ayrı olarak başka bir kadınla birlikte yaşaması ve davacıya maddi olarak destek olmaması nedeniyle, davacının ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak, davacı lehine aylık 350,00 TL yardım nafakasına hükmetmiştir. Dava, davacı tarafından davalı eşten tedbir nafakası istemine ilişkindir. Nafaka, Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olmak üzere dörde ayrılır....
Söz konusu hüküm gereğince; nafaka miktarının yeniden belirlenmesi için aradan uzunca bir zamanın geçmesi gerekli olmayıp, tarafların gelirlerinde veya küçüklerin ihtiyaçlarında artış olması halinde her zaman artırım istemi ile dava açılabilir. Somut olayda; tarafların 08.03.2011 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma davasında müşterek çocuk lehine 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının halen ev hanımı olup, Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden aldığı 500 TL yardım ile geçindiği, kirada oturduğu, davalının ise köyde çiftçilik yaptığı, babasına ait evde oturduğu evli olup bir çocuğunun bulunduğu, nafaka alacaklısı küçüğün ise 11 yaşında olup ilkokula gittiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre; önceki nafaka takdiri ile bu dava arasındaki geçen süre içerisinde, küçüğün ihtiyaçlarında artış olduğu, paranın satın alma gücünün nispi de olsa azaldığı bir gerçektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2014 NUMARASI : 2013/126-2014/47 Taraflar arasındaki nafaka davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1980 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden 4 tane müşterek çocuklarının olduğu, davalının emekli olup, uzun yol şoförü olduğunu, başka bir kadınla gayri resmi olarak yaşadığını ve müvekkiline hakaret ettiğini davalının 3 katlı evini haber vermeden sattığı için evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, ayrı yaşamda haklılığını ileri sürerek, davacı lehine aylık 800,00 TL tedbir nafakası talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, aylık 350 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tedbir nafakası talebine ilişkindir....
Bu nedenle, nafaka alacaklısı tarafından açılmış olan davanın reddedilen kısmı için karşı taraf olan nafaka yükümlüsü lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, zayıf durumda olduğu kabul edilen nafaka alacaklısının mevcut durumunu daha da kötüleştirecektir. .... ./.. -2- Öte yandan, daha iyi konumda olan nafaka yükümlüsü tarafından açılmış olan davanın kısmen veya tamamen reddi halinde ise, genel ilke olan HMK. nun 326. maddesi geçerlilik kazanacak ve bu dava nedeniyle vekille temsil edilen davalı nafaka alacaklısı lehine vekâlet ücretine hükmedilecektir. Mahkemece, nafaka yükümlüsü tarafından yoksulluk nafakasının indirilmesi istemiyle nafaka alacaklısına karşı açılmış bulunan iş bu davanın kısmen reddi nedeniyle, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken, avukatlık asgari ücret tarifesinin yanılgılı değerlendirmesi ile reddedilen dava ile ilgili olarak davalı lehine vekâlet ücretine karar verilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Zira zayıf durumda olan nafaka alacaklısı tarafından açılan davalarda, nafaka miktarı davaya bakan hâkim tarafından takdir olunacaktır. Bu nedenle, nafaka alacaklısı tarafından açılmış olan davanın reddedilen kısmı için karşı taraf olan nafaka yükümlüsü lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, zayıf durumda olduğu kabul edilen nafaka alacaklısının mevcut durumunu daha da kötüleştirecektir. .... Öte yandan, daha iyi konumda olan nafaka yükümlüsü tarafından açılmış olan davanın kısmen veya tamamen reddi halinde ise, genel ilke olan HMK. nun 326. maddesi geçerlilik kazanacak ve bu dava nedeniyle vekille temsil edilen davalı nafaka alacaklısı lehine vekâlet ücretine hükmedilecektir....
Aile Mahkemesinin 2005/276 esas 2006/188 karar sayılı dosyası ile takdir edilen 250 TL nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 630 TL'ye çıkarılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafaka miktarının, kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl sonra başlamak üzere gelecek yıllarda her yıl TÜİK'in açıkladığı 12 aylık ÜFE ortalaması oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkili lehine takdir edilen nafaka miktarının az olması yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkilinin talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; emekli maaşının dışında bir gelirinin olmadığını, mahkemece yapılan artışa itiraz ettiğini belirterek, yerel mahkeme kararının lehine bozulmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Şti. tarafından yapılan nafaka açıklaması bulunmayan ödemeler de nafaka borcunun ödenmesi olarak kabul edilerek karar verilmiştir. Banka kayıtlarına göre, davalıya ve ortak çocuklara muhtelif tarihlerde ve miktarlarda gerek davacı, gerekse dava dışı Demiralay Mimarlık Müh., İnş. Şti. tarafından ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilinin, nafaka açıklaması bulunmayan dava dışı şirket tarafından yapılan ödemelerin nafaka ödemesi olarak yapıldığına ilişkin kabul beyanı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu şekilde, davacı tarafın dayanak yaptığı ödeme dekontlarının büyük bir bölümünde gönderici olarak adı geçen Demiralay Mimarlık Mühendislik.. Limited Şirketinin davacının aile şirketi olduğu, adı geçen şirket tarafından gerek nafaka ödemesi açıklaması ile gerekse açıklamasız olarak yapılan bu ödemelerin davalı yanca kabul edildiği hususu da taraflar arasında tartışmasızdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince özetle; "Davacı vekili tarafından Ankara 4.Aile Mahkemesi'ne açılan önlem nafakası davasının, halen taraflar arasında mahkememizde görülmekle olan boşanma davası olan 2019/408 esas sayılı dosya ile birleştirildiği, davalı vekili tarafından derdestlik itirazında bulunulduğu, davacı tarafından mahkememiz dava dosyasında nafaka artırışına yönelik 25.08.2021 tarihinde ıslah dilekçesi verildiği, nafaka dosyasının mahkememizin 2019/408 esas sayılı dava dosyasından tefrik edilerek 2022/108 esas sırasına kayıt edildiği, yapılan yargılama sonunda mahkememizin taraflarla ilgili 2019/408 esas sayılı boşanma dava dosyasında nafaka artışına yönelik 25.08.2021 tarihinde ıslah dilekçesi bulunmakla 13.09.2021 tarihinde açıldığı anlaşılan nafaka artış davası nedeni ile davalının derdestlik itirazının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına dair karar vermek gerektiği," gerekçesiyle, derdestlik itirazının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/224 ESAS 2022/247 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (S.H.Ç.E.K Tarafından Nafaka İstemi) KARAR : DAVACI T4 MÜDÜRLÜĞÜ Av....