zaman veya yer, hatta ekonomik bakımından uygun olmadığı durumlarda nafaka ödemelerinin kardeşi SÜLEYMAN FARUK PAÇA tarafından yapıldığını, eğer davacı tarafın iddia ettiği gibi bu ödemeler nitelik bakımından nafaka ödemesi olmasaydı davalı müvekkilin SÜLEYMAN FARUK PAÇA vasıtasıyla ödeme yaptırmasının mümkün olmayacağını, müvekkili tarafından tüm nafaka ödemelerinin eksiksiz hatta fazlası ile yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Raporda bilirkişi tarafından nafaka ödemesi olarak yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilmesinde usul ve yasaya uygundur. Nafaka dışında açıklamasız yapılan ödemelerin de, ödeme belgelerin göre aylık nafaka miktarı ve katları şeklinde olmayanlarının, davacının protokol gereği yüklenmiş olduğu masraflar dikkate alındığında nafaka borcundan mahsup edilmemesi de yerindedir. Yine bakıcı masrafı, nafaka sağlık masrafı açıklaması ile birlikte yapılmış ödemelerden bakıcı ücreti dışındaki kısmın, ödenen meblağ dikkate alındığında nafaka borcundan mahsup edilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığından davalı alacaklının istinafın da isabet bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi'nin uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından dava ve birleşen nafaka davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının, boşanma davasına ilişkin temyiz itirazları ile nafaka davasında davacı kadın yararına takdir edilen nafakaya ilişkin temyiz itirazları ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Bağımsız olarak 31.7.2009 tarihinde açılıp, daha sonra açılan boşanma davasıyla birleştirilen nafaka davasında, davacı kadın kendisi için tedbir nafakası talep etmiştir. Tarafların müşterek çocuğu daha sonra 18.10.2009 tarihinde doğmuştur....
Hukuk Genel Kurulu 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da açıklanan gerekçelerle temyiz ve karar düzeltmede de bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1000 YTL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün l. bentte gösterilen nedenle şahsi ilişki yönünden ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle nafaka yönünden miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.07.2006 pzt....
Hukuk Genel Kurulu 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da açıklanan gerekçelerle temyiz ve karar düzeltmede de bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1000 YTL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.06.2006 (Pzt.)...
Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği açıklanmıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda nafaka artışının yıllık tutarı 2008 yılı için geçerli olan kesinlik sınırı 1250 TL'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple tazminatlar yönünden ONANMASINA, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple nafaka yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcın yatıran davacıya geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Nafaka borcunu ödememek eyleminden borçlu ...’nin yargılanması sonucunda, şikayet dilekçesinde hangi aylara ait nafaka alacağının talep edildiğinin açıkça yazılmadığından adi nafaka borcunun ödenmemesinin suç teşkil etmediği anlaşılmakla beraatine dair Ödemiş İcra Mahkemesinin 10.4.2009 tarihli ve 2008/1460 esas, 2009/857 sayılı kararına karşı müşteki vekilince yapılan itirazın kabulü ile Ödemiş İcra Mahkemesinin anılan kararının kaldırılmasına ilişkin Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin 18.5.2009 tarihli ve 2009/388 değişik ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Tebliğname ile; Yargıtay 16....
takip tarihine kadar muaccel hale gelen 10 aylık birikmiş nafakanın muaccel olduğu, takipte de 10 aylık birikmiş nafaka alacağının talep edildiği, şu halde alacaklı tarafından fazladan talep edilmiş bir nafaka alacağının bulunmadığı, icra takip dosyasında dayanak mahkeme ilamı olarak 1....
Hukuk Dairesi'nin son içtihatlarında, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Ancak müşterek çocukların okul masraflarının karşılanması İİK'nın 33. maddesine uygun bir itfa olarak kabul edilemez. Bahse konu ödemeler ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde olduğundan nafaka borcundan da düşülemez....