dan ayrı ayrı 750'şer TL yardım nafakasının dava tarihinden başlamak üzere alınarak davacıya verilmesine ve nafaka miktarının her yıl yurt içi üretici fiyat endeksi doğrultusunda artırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kardeşleri Yüksel Pınar için davacı kuruma nafaka ödemesi yapacak maddi güçleri bulunmadığını, kendilerinin yaşlı ve bakıma muhtaç durumda olduklarını, bu yüzden aleyhine açılan nafaka davasını kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmişleridir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... bünyesinde bakılan 02.06.1941 doğumlu, Mehmet ve Fatma oğlu, Yüksel Pınar için davalı ...'dan aylık 300-TL, Davalı ... ve ...'...
Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların 12.09.2012 tarihli ilamla boşandıkları, boşanma ilamıyla birlikte eş ve çocuk için 200,00'er TL nafakaya hükmedildiği, kararın 01.10.2012 günü kesinleştiği, eldeki artırım davasının bir yıl sonra açıldığı anlaşılmaktadır....
Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır. TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka ödenecek kişinin yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalıların ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir....
TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka ödenecek kişinin yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalıların ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir....
Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez." hükmünü içermektedir. Diğer taraftan; nafaka davalarında miktarı takdir hakime aittir. Bu nedenle iki tarafın da kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılacağına ilişkin HMK'nun 326/2 maddesi hükmü nafaka davalarında uygulanmaz. Yapılan bu açıklamalar ışığında yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir....
Hükme esas alınan bilirk...i raporunda, davacının, davalıya ait banka hesaplarına yaptığı ödemelerin, nafaka borcuna il...kin olduğu açıklamasını içermese dahi, düzenli olarak belirli tarihlerde ve belirli miktarlarda para yatırılmış olması sebebiyle bu ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilmeleri gerektiğini, buna göre davacının takip tarihi itibariyle ödemesi gereken nafaka borcundan daha fazlasını ödediğinin tespit edildiği belirtilm...tir. TBK'nun 78/2. (BK'nun 62/2) maddesi gereğince, ahlaki bir ödevin yerine getirilm... olmasından kaynaklanan zenginleşmelerin geri istenemeyeceği açıklanmıştır. Babanın çocuğunun eğitimi ile ilgilenmesi, giderlerini karşılaması ahlaki bir görevin ifası mahiyetindedir. İlamda hüküm altına alınan ...tirak nafakasının alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen eş olup, nafaka alacağı sadece eğitim giderlerinden ibaret değildir. Zira, TMK.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının hesabına 02/03/2015 tarihinde 9.700,00TL yatırdığını, ödemenin başka bir meseleden kaynaklı bir ödeme olduğunu ifade ettiğini, ama bu konuda herhangi bir açıklama yapmadığını, ispat yükünü üzerine aldığını, ödeme nafaka için yapılmamışsa bu ödemenin gereğini açıklaması ve ispatlaması gerektiğini, söz konusu meblanın yüksek olduğunu, ahlaki görev kapsamında değerlendirilemeyeceğini, esasen nafakaya mahsuben yapıldığının açık olduğunu, mahkemenin bilirkişi raporunu dikkate almadığını, müvekkilinin toplu ödeme öncesinde ve sonrasında 16 ay hiçbir şekilde aylık nafaka ödemesi yapmadığını ve sonrasında çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyleyen davalıya alacağı henüz bitmemesine rağmen her ay eline geçen parayla nafaka ödemesi yapmaya başladığını ve nafaka ödemelerinde de toplu olarak yaptığı nafaka ödemesinde olduğu gibi hiçbirisinde nafaka açıklamasının olmadığını, davalının da uzun bir süre icraya...
belirterek şikâyette bulunduğu, icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunmakta ise de, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, işleyecek aylık nafaka talebinin bulunmadığı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."...
Aile Mahkemesinin 2017/102 Esas, 2017/284 Karar sayılı ilamına dayanılarak nafaka alacaklarının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin borçlu vekiline 26/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde itfa iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup Yargıtay'ın son içtihatlarında nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; birikmiş nafaka alacaklarının, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ile adi alacak olarak değerlendirildiğini, icra dosyasının dayanağı icra emrinde yer alan nafaka taleplerinin biriktiğini nafaka alacağı niteliğinde olup, bu alacaklar için İİK 83. maddesinin uygulanmasının zorunlu olduğunu, icra emrinde tahsili talep olunan birikmiş nafaka alacağı için borçlunun emekli maaşına konulacak haciz tutarının, emekli maaşının 1/4'üne tekabül eden miktarı aşamayacağını, müvekkilinin aşkın hacze hiçbir muvakafati de bulunmadığını, Kanun ve Yargıtay kararları uyarınca, müvekkilinin dosya kapsamında emekli maaşına konulabilecek aylık haciz tutarının 486,96 TL'yi geçemeyeceğini, 2021 yılına ilişkin emekli maaşlarındaki artış nezdinde aşılamayacak haciz tutarına yönelik her türlü iddia, hak ve taleplerini saklı tutularak, istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 19....