Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlayarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü, davacı vekili, müvekkili lehine takdir olunan nafakanın az olduğu gerekçesiyle temyiz etmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir olunan 100,00 TL'nin davacının ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk...olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı..... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/181 Esas- 2008/60 Karar sayılı, 09.11.2009 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlar, davacı lehine mahkemece aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası 75,00 TL artırılarak aylık 275,00 TL ye yükseltilmiştir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....

      Bu nedenle olayımızda nafaka yükümlüsü davacının mali gücünün önemli ölçüde eksilmiş olması hâli irdelenecek ve mevcut yasal düzenleme karşısında nafaka ödeyecek mali güce sahip olmamanın nafakanın kaldırılmasını olanaklı kılıp kılmayacağı hususu tartışılacaktır....

        Darülaceze Müdürlüğü tarafından yapıldığını, bakım ve korumasının kurum tarafından yapılması nedeniyle davalılardan nafaka talep etmelerinin gerektiğini belirterek, her bir davalıdan 600'er TL nafakanın tahsilini ve nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalılar cevap dilekçesinde; açılan nafaka davasını kabul etmediklerini, talep edilen nafakayı ödeyecek güçlerinin olmadığını, bu nedenle davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile her bir davalının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 600 'er TL yardım nafakasını davacıya ödemesine ve kararın kesinleşmesinden itibaren nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".TMK.'...

          Somut olayda, davaya konu nafakanın takdir edildiği önceki Mazgirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/77 E-2009/90 K.sayılı dosyasında ve ilamında; davacının davalıyı evden kovduğu ve yasa ile öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi birlik görevlerinden kaçtığı nedeniyle nafaka alacaklısı kadına ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle tedbir nafakası bağlandığı anlaşılmaktadır....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, asıl davanın reddi ile birleşen davada kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas - 2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

              Ayrıca TMK'nun 176/son, 330/son,365/5.maddesinde hükmolunan nafakanın gelecek yıllarda da artırımına ilişkin olarak getirilen bu madde gerekçelerinde de bahsedildiği gibi ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklıların her yıl dava açmak suretiyle emek ve masraf saflarının önüne geçilmek için getirilmiş bir hak olup, bu hak sadece nafaka alacaklılarına tanınmıştır. nafaka borçlularının böyle bir talep hakkı yoktur. Buna görede davacı taraf (nafaka alacaklısı) somut olayda nafakanın gelecek yıllarda artırım talebinde bulunmamıştır. Sadece davalı nafaka borçlusu bu talepte bulunmuştur. Bu nedenlede nafakanın gelecek yıllarda da artırımına ilişkin hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir. Ancak bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasındaki "...1.450 TL'ye..."...

                Buna göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve üniversite öğrencisi olan davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.....maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha ... miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davacı lehine az miktar nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; dava ile talep edilen yardım nafakası olduğu ve mahkemecede, yardım nafakası olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; yanlış nitelendirme ile eğitim nafakası olarak hüküm kurulması doğru değildir....

                  AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2022 NUMARASI : 2022/250 ESAS 2022/1661 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 6. Aile Mahkemesinin 2019/509 Esas 2019/218 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verildiğini, davacının boşanma davasında müşterek çocuklar için iştirak nafakası talep etmediğini, davalı tarafından Konya 3....

                  Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Bursa 1. Aile Mahkemesinin 28.06.2012 tarihinde kesinleşen 2009/1143 E. 2011/21 K. sayıl ilamı ile boşanmışlar ve davacı kadın lehine 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Eldeki dava ise 22.02.2016 tarihinde açılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu