Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi talebine ilişkindir. 1-Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine yönelik temyiz itirazları yönünden, ./.. -2- TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davacı kocanın nafakanın kaldırılması yönünden yapmış olduğu istinaf isteminin incelenmesinde; Dava konusunun nafakanın kaldırılması talebine ilişkin olduğu; Mahkemece, "Davanın reddine" karar verildiği ve anılan hükme davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2022 tarihinden itibaren 8.000,00 TL'ye çıkarılmış olup, karar tarihinde kesinlik sınırı 8.000,00 TL. dir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Dava konusu nafaka miktarı (500,00 TL X 12) 6.000,00 TL olup 8.000,00 TL'nin altındadır. Hüküm, davacı yönünden yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3....
GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının azaltılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, müşterek çocuk Ceylin Çilingir için aylık 1.500,00 TL olan iştirak nafakasının 500,00 TL azaltılarak, 1.000,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmiş olup, yıllık indirilen nafaka miktarı 8.000,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, indirilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından, nafakanın azaltılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı koca boşanma dava dilekçesinde boşanma kararı verilmesi yanında davalı kadına ... 3. Aile Mahkemesinin 2010/636 esas 2010/107 karar sayılı ilamı ile hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını yada uygun miktara indirilmesini talep etmiştir. Bu istek Türk Medeni Kanunun 200. maddesine dayanmakta olup ayrıca nispi harca tabidir. Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz. O halde daha önce hükmedilen ve kaldırılması talep edilen tedbir nafakasının bir yıllık toplam tutarı üzerinden hesaplanacak nispi peşin harç alınmadan bu talep hakkında karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; davalı Berrin yönünden; Berrin dava tarihinde reşit olduğundan nafakanın mahkeme kararına gerek olmaksızın, kendiliğinden kalkacağından, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, davalı Mühdiye yönünden; yoksulluk nafakasının miktarı gözetildiğinde nafakanın kaldırılmasını gerektirir koşulların oluşmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; terditli olarak İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2009/800 Esas ve 2009/752 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, kabul edilmediği takdirde azaltılması istemine ilişkindir. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK md. 328)....
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davalı müvekkilinin 2013 yılından beri işsiz olduğunu, davacının ise SGK'lı olarak halen çalıştığını ve bu sebeple nafaka artırım şartlarının oluşmadığını belirterek; nafaka artırım talebini içerir asıl davanın reddine, karşı davaları bakımından ise yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakalarının ise 150'şer TL'ye düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TMK’ nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.327.maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" denilmektedir. Somut olayda; müşterek çocuk için belirlenen iştirak nafakasının üzerinden dava tarihine kadar 5 yıla yakın zaman geçmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2008 yılında boşandıklarını, boşanma davasında tarafların aralarında yaptıkları anlaşma gereğince velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak davacının ekonomik durumunun kötü olduğunu belirterek; nafakanın aylık 300,00 TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuş; birleşen nafaka artırım davasının dava dilekçesinde ise; mevcut nafakanın çocuğun giderlerini karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; aylık 1.000,00 TL nafakanın 1.500,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir.Mahkemece; her iki davanın da reddi cihetine gidilmiş; hüküm davalı (birleşen dosyanın davacısı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava iştirak nafakasının indirimi, birleşen dava artırımı talebine ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı erkek vekili "kendi davalarının kabulü,diğer tarafın davasının reddi gerektiğini", Davalı-davacı kadın vekili ise "...nafaka artış kararının başlangıç tarihinin karşı davaları olarak belirlenmesi gerektiğini,bu şekilde düzeltilerek onanmasını"istinaf sebebi yapmışlardır. GEREKÇE : Davalar iştirak nafakasının indirilmesi ve karşı dava olarak nafakanın artırılması talebinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun" Nafaka miktarının takdiri"başlıklı 330.maddesine göre"... Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir....
Davalı vekili cevabında; davanın reddi gerektiğini, zira dayanak kararda gelecek yıllar için nafaka artırımı düzenlendiğini, nafakanın bugün 330 TL olduğunu, çocukların özel okula gönderilerek bunun karşılığında nafaka artırımı talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, .....sayılı kesinleşen ilamı ile çocuklara ödenecek nafakanın .... oranında artırılarak devamına karar verildiği, geçen sürede hakimin müdahalesini gerektirecek nitelikte tarafların ekonomik durumunda bir değişiklik olmadığı (karar tarihinde ve halen ikisinin de eczacı oldukları) gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır....