WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, babanın ihracat sorumlusu olarak çalıştığı, 1.300.00.TL kazandığı, aracı ve iki evinin olduğu, 570.00.TL kira ödediği, babanın ayrıldığı şirketten ise net olmak üzere 5.343.14 TL.izin ücreti, 49.127.42.TL kıdem tazminatı, 6.527.24.TL ihbar tazminatı aldığı, ortak çocuğun 2005 doğumlu olduğu, Devlet okulunda okuduğu anlaşılmaktadır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2019/36 ESAS, 2021/190 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; kolonya işiyle uğraştığını, ulusal marketlerin açılmasıyla işlerinde düşüş olduğunu, kadın için bağlanan nafakayı ödemekte zorlandığını, bu sebeple nafakanın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı taraf, cevap dilekçesi sunmamıştır....

    Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, 1- Somut olayda...

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın...’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

        Somut olayda, tarafların boşanmalarına ilişkin ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 800 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının, 2012 yılında açılan nafaka artırım davası sonucunda, davalının da davayı kabul ettiği ve 31/12/2012 tarihinde kesinleşen ilam ile, yoksulluk nafakasının aylık 1.300 TL'ye çıkartıldığı, kadının bu nafaka dışında babasından yetim maaşı aldığı belirtilmiş ise de; boşanma kararının kesinleşme tarihi dikkate alındığında, daha önce açılıp, davacı eş tarafından kabul edilen nafaka artırım davası tarihinde de, kadının babasından dolayı yetim maaşı aldığının davacı erkek tarafından bilindiği, bu hususun davalının mali durumunda yeni bir değişiklik olmadığı, kadının nafaka ve yetim maaşı dışında başkaca bir geliri bulunmadığı, bu gelir miktarları toplamının kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, yoksulluk halinin devam ettiği, yoksulluk nafakasının azaltılması koşullarının bulunmadığı, mahkemece kararda yazılı nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesinde...

          ortak hesabı kapatmadıklarını, davalı tarafça nafaka bedelinin artan kısmının iade edildiğini, bu nedenle davacının iddialarının mahkemeyi yanıltmak niyetinde olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

          Boşanma ve nafaka ilamının 26/03/2018 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında, ilamdaki ÜFE artışının yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca kesinleşme tarihinden bir yıl sonra uygulanacağı, buna göre; 26/03/2019 tarihinde başlayan ÜFE artışı dikkate alındığında, eldeki davanın açıldığı 21/01/2021 tarihine kadar nafakanın ulaştığı miktar gözetildiğinde, davacının bu nafakanın dava tarihinde 900 TL'ye indirilmesi talebine göre arada kalan miktar davanın konusunu oluşturduğu, indirilmesi talep edilen aylık nafakanın bir yıllık tutarı dikkate alındığında nafakanın azaltılması talebi yönünden verilen red kararının karar tarihi itibariyle, HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, davacının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 341/2, 346/1, 352/1- b maddeleri gereğince, nafaka miktarı konusundaki davacının istinaf dilekçesinin miktar itibariyle usulden reddi yönünde karar...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2022 NUMARASI : 2020/453 ESAS-2022/167 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 4....

          Anılan yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. O halde mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kaldı ki, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının, yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp takdir edilecek nafakanın miktarının tayininde etkili olduğu; dolayısıyla mahkemece, nafakanın indirilmesine karar verilebileceği(çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) davacının, dava dilekçesindeki nafakanın kaldırılması talebi içinde indirme talebinin de olduğu gözetilerek, bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu