Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır Somut olayda; taraflar 02.04.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, huzurdaki nafaka artırım davası iki yıl sonra 09.04.2014 tarihinde açılmıştır....
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı tarafın, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki temyiz itirazları yönünden; 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'na göre nafakanın bağlanmasında olduğu gibi kaldırılmasına dair taleplerin kabulünde de, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına veya indirilmesine karar verilmesi gerekirken, kararda nafakanın indirilme tarihinin gösterilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarına gelince; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranına göre hükmedilen nafaka miktarları az olup hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; ........ .... Aile Mahkemesi'nin 06.05.2011 tarih ve 2010/336 E.-2011/325 K.sayılı kararı ile, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilerek, çocuk lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, çocuğun büyüdüğü ve ihtiyaçlarının arttığını, özel okula gittiğini belirterek, 200 TL olan nafakanın 1500 TL'ye yüksltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması- nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı (k.davacı) ... tarafından temyiz edilmiştir....
Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı (baba) nın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, iştirak nafakası takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde artırım yapılmalıdır....
Aile mahkemesinin 2017/763 esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafın başvurusu ile müşterek çocuğun eğitim giderlerine ilişkin ara karar kurulması talep edildiği, mahkemece 02/07/2019 tarihli ara kararı ile "davacının katılım ve iştirak nafakasının arttırılması, ayrıca eğitim giderinin hükmedilmesi şeklindeki talebinin nafakanın hüküm altına alındığı tarihten bu yana geçen süre yasanın velayeti kendisi olmayan tarafa nafaka dışında herhangi bir hükümlülük yüklememesi, eğitim giderininde nafakanın içinde olması nedeniyle davacının bu konudaki taleplerinin reddine" şeklinde kurulduğu, takip konusu nafakanın tedbir nafakası olması hasebiyle tedbir nafakasının mahkeme ara kararında belirlenen şekilde nakdi olarak ödenmesi zorunlu olup davalı takip borçlusunun takipte talep edilen tedbir nafakalarından eğitim gideri adı altında yaptığı ödemelerin mahsubunu icra mahkemesinden itirazın kaldırılması davasında ileri süremeyeceği, kaldı ki eğitim giderlerine ilişkin beyanlarının tedbir nafakası...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2022/295 ESAS, 2022/798 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 4....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; fiilen üç ay, hukukken 1,5 yıl süren evlilik için 15 yıl nafaka ödenmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davalarının kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, üfe oranındaki artışın kaldırılmasına ilişkin taleplerinin hiç değerlendirilmediğini belirterek nafakanın kaldırılmasına, aksi kanaat halinde makul seviyeye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....
TMK’nun "Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi" başlıklı 176.maddesinin 4.fıkrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....