Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "birleştirilen nafaka artırımı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakaların miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.12.2013 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ile vekilleri gelmediler. Davacı-davalı ... vekili Av. ... adına çıkarılan mürafaa davetiyesinin dönmediği, .... veri tabanında yapılan araştırmada vekili Av. ...'e mürafaa gününün 28.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldı. Buna ilişkin çıktı dosyasına eklendi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2022 NUMARASI : 2022/424 ESAS 2022/586 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/170 ESAS 2021/759 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 7....

    DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı)|Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı- davalı vekili dava dilekçesinde özetle; kadın yararına bağlanan nafakanın 2000- TL çocuk yararına bağlanan nafakanın 2000- TL'ye yükseltilmesini ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini dava ve talep etmiştir. BİRLEŞEN DAVA: Davalı -davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde indirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....

    DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı)|Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı- davalı vekili dava dilekçesinde özetle; kadın yararına bağlanan nafakanın 2000- TL çocuk yararına bağlanan nafakanın 2000- TL'ye yükseltilmesini ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini dava ve talep etmiştir. BİRLEŞEN DAVA: Davalı -davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde indirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....

    İştirak nafakasının artırımı davası yönünden ise; Hükmolunan nafakaların gelecek yıllarda da artırımına ilişkin TMK'nın 176/4, 182/3, 330/3, 365/5. maddeleri, madde gerekçelerinde de belirtildiği gibi, bu hükümler, ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarının her yıl dava açmak suretiyle emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılmaları amacıyla getirilmiştir. Hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki artırımına ilişkin olarak kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki hükümler, ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, ihtiyaçlarında, ülkenin ekonomik yapısında vs. hallerde önemli değişiklik olması hallerinde, yetersiz kalabilir. Şartların değişmesi halinde nafaka her zaman artırılabilir. Somut olayda ise, nafakaya hükmedildiği tarihte 5 yaşında olan müşterek çocuk 9 yaşına gelmiştir....

      Tüm bu hususlar ile tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçları, giderleri, nafaka yükümlüsünün geliri, davacının da çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde hükmedilen nafakaların ulaştığı tutarın yeterli olmadığı belirlenmiştir. Davanın reddi hatalı olmuştur....

      YHGK nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E 235 K sayılı kararıyla nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde her bir kişi için hükmedilen nafakanın yıllık miktarı değerlendirilir. Somut olayda davacı kadın için mahkemece kabul edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 675x12=8.100‬, TL her bir müşterek çocuk için kabul edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 550x12=6.600‬'er TL olup bu miktarlar karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 17.830 TL'nin altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davalı yönünden HMK nun 341/4 maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK nun 346 maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352- (1)-b madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....

      Bu doğrultuda, yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 14.05.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

        Nafaka alacaklısı kadının aldığı maaşın; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının aldığı maaş, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, nafakanın (çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu