Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

Ek karara karşı istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dosyanın tetkikinde işleyecek nafakaları da düzenli olarak tahsilinin talep edilmiş olduğu görüldüğünden sadece işlemiş nafaka miktarının esas alınarak kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olup, ek karara karşı istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Esas hükme ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı borçlu vekili yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Dairesi olduğunu ileri sürmüş ise de, davacı alacaklının takip tarihi itibariyle ikametgahı Kadirli ilçesidir. TMK'nun 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabilir....

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 16.02.2021 tarih, 2020/703 esas- 2021/113 karar sayılı ilamı ile ''1- a)Davacı tarafın; davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yapmış olduğu itiraz yönünden; itirazın kaldırılması isteminin reddine b)Sair hususlar yönünden yetkili mahkemece karar verilmesine '' karar verildiği, Dairemizin 24.05.2022 tarih, 2021/1173 esas- 2022/1062 karar sayılı kararıda ''....TMK'nın 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabileceğinden, davacının ikameti olan Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmış, mahkemenin bu konudaki değerlendirmesi yerinde görülmemiştir....

Tefhim edilen kısa kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının 10/07/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, " karar verildiği halde gerekçeli kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle KALDIRILMASINA," karar verilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

Bu itibarla; yukarıda ifade edilen yasa hükmü ve açıklamalar çerçevesinde dosya kapsamından; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakaların niteliği, müşterek çocukların zorunlu ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu ve ilk nafaka takdiri üzerinden-karar tarihinden itibaren geçen süre ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, hüküm altına alınan nafaka arttırım miktarının az olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığından, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne dair düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. Madde 330/1) Türk Medeni Kanununun 330.maddesi gereğince, "Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hakim istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir." TMK.nun 331.maddesinde göre de; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Türk Medeni Kanununun 176.maddesinin 4.bendine göre; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2020/147 ESAS, 2022/90 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI - AZALTILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, mahkemece müvekkili lehine aylık 850 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, daha sonradan açtığı dava sonucunda, 850 TL nafakanın 1.000 TL ye yükseldiğini ve yıllık ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, sonrasında müvekkilinin emekli oluğunu, maaşının yarı yarıya düştüğünü, müvekkilinin kirada kaldığını, sağlık problemlerinin olduğunu, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, birlikte yaşadığı müşterek çocuğun da gelirinin olduğunu beyanla davalıya...

Dava; nafaka (nafakanın artırımı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI İcra Mahkemesince verilen karar doğrudan Dairemize gönderilmiş ise de, kararın temyizen incelenebilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmesi gerekli olup, bu sürecin tamamlanabilmesi için dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    UYAP Entegrasyonu