Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu haliyle davacı kadının nafaka miktarına ve yıllık artış oranı belirlenmesine yönelik istinaf talebinin reddine, davalı erkeğin nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Fatih 1. Aile Mahkemesinin 2010/288 Esas, 2010/564 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Duru Su için belirlenen aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı kadının nafaka miktarına ve yıllık artış oranı belirlenmesine yönelik istinaf talebinin REDDİNE, davalı erkeğin nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABULÜ ile, Fatih 1....

-TL tutarında kredi ödemesi yaptığını, aradan geçen zaman zarfında takdir edilen nafaka miktarının yetersiz kaldığını belirterek, 600,00.-TL nafaka miktarının 1.200,00.-TL daha arttırılarak 1.800,00.-TL'ye çıkartılmasına, takdir edilen nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının nafaka arttırım talebi yıllık ÜFE oranında olması talebinin hakkaniyete aykırı ve haksız bir talep olduğunu, davalının her ne kadar nafaka dışında müşterek çocuğa her hangi bir katkısı olmadığını iddia etse de, kendisinin nafaka dışında ayda 2- 3 kez müşterek çocuğuna 200,00.-TL - 300,00.-TL arasında değişen okul harçlığı verdiğini, fiilen ödediği nafaka miktarının aylık 800- 900.-TL olduğunu, kendisinin kirada otururken davacının aldığı ev için aylık kredi ödemesi yaptığını, davacının iddia ettiğinin aksine maaşının 6.200,00.-TL olduğunu, maaşının döner sermaye ödemesi ile birlikte aylık 9.000,00....

Her ne kadar boşanma hükümünde yer almasa da, davacının tarafların gerçek iradelerini yansıtan protokole göre talep edilen nafaka artış miktarını ödedikten sonra iadesini talep etmesi hukukun temel ilkelerinden olan iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki, bir an için davacının talebinin yerinde olduğu düşünülse bile mahkememizce davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiğinden davacının davalıya irat biçiminde ödemesi gereken nafaka borcu devam etmektedir. Dolayısıyla davacının irat biçimindeki nafaka borcu devam ettiğinden fazladan ödediğini iddia ettiği 3.683,25.-TL'nin devam eden nafaka borcuna mahsubunu talep etmek yerine kendisine geri ödenmesini talep etmesi de hukuken mümkün değildir. Sonuç olarak davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile 3.683,25....

(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.)" uyarınca hüküm, kaldırılmasına karar verilen nafakanın yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların müşterek çocuğunun 12 yaşına girdiğini, ortaokula gittiğini, sosyal aktiviteleri, etüt programı, servis ücreti, giyim ve okul ihtiyaçları göz önüne alındığnıda yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının çok az olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarına katkı sağlayacak nitelikte olmadığını bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konsunun nafakanın artırım davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların 29/01/2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davacıya 250,00.-TL yoksulluk nafakası bağlandığı, boşanma kararı verildiği tarihte davalının emekli davalının ise ev hanımı olduğu, nafaka davası açıldığı tarih itibariyle de davalı erkeğin emekli ayılığ almaya devam ettiği, davacı kadının ise ölen babasından aylık 747,44....

O halde, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, nafaka artırma davasında nafakaya hükmedildiği tarihten, dava tarihine kadar geçen süre zarfında, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; iştirak nafakasının, TMK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekirken; iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, müşterek çocuk lehine Büyükçekmece 3....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/93 KARAR NO : 2022/98 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2019/593 ESAS - 2021/188 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18 ay öncesinde boşandıklarını, dört çocuğunun velayetlerinin kendisine verilmiş olduğunu, mahkemece her çocuk için 250,00.-TL nafakaya hükmedildiğini, hayat şartlarının aşırı pahalı olması, 3 çocuğunun öğrenci olmaları nedenleriyle, her çocuk için aylık 500,00.-TL'den toplam 2.000,00.-TL, kendisi için de 1.000,00.-TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Lehine nafaka takdir edilen müşterek çocuk için kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık (300,00.-TL x 12) 3.600,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen, davalı taraf ise kabul edilen nafaka miktarları yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. Davacı için kabul edilen ve davalı tarafça istinaf konusu edilen nafaka miktarı (300,00.-TL x 12 = 3.600,00.-TL) hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafaka yönünden davalı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz....

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

UYAP Entegrasyonu