WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Nafakanın en son 2019 yılı itibariyle 650,00 TL olarak belirlendiğini, bu miktar esas alınarak nafaka artışına karar verilmesi gerekirken 220,00 TL baz alınarak nafaka artış miktarının belirlenmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, kendisinin 2002 yılında ........ ile boşandığını, 2003 yılında ... ile evlendiğini, bu evliliklerinden ... isminde bir çocuklarının olduğunu, daha sonra eşinin .... ile ..... isminde çocuklarının velayetini de rahatsızlığından faydalanarak nüfusuna geçirdiğini, ... ile de boşandığını, bu boşanmadan dolayı eşine ve çocuklara nafaka bağlandığını ve icra müdürlüğü kanalı ile bu nafakanın alındığını, ilk eşinden de nafaka bağlandığını ve onun da icra yolu ile kesildiğini, ancak ikinci eşi nafakanın arttırılması davası açtığından dolayı ilk eşine nafaka ödenemediğini, kendisinin 930,00 TL maaş aldığını, ödediği nafakadan dolayı mağdur olduğunu, işsiz olduğunu ve ailesinin yardımı ile geçindiğini, bu nedenlerden dolayı arttırılan nafaka miktarından indirim yapılarak eşit miktarda her iki eski eşine paylaştırılmasını, geçimini sağlayacak miktarda...

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

      Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı babanın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....

        Mahkemece davalı-karşı davacı kadının birleşen nafaka arttırım davasının kısmen kabulü ile mahkemenin 2007/80 esas ve 2009/142 karar sayılı ilamı ile kadın lehine verilmiş olan 240 TL nafakanın arttırılarak 300 TL'ye çıkarılmasına, müşterek küçük çocuk... lehine verilmiş 100 TL nafakanın 200 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakalarının karar kesinleşene kadar devamına karar verilmiş olduğu görülmüştür. .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ( Aile ) 2007/80 esas ve 2009/142 karar sayılı ilamında; erkeğin boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilen kadının tedbir nafaka davasının kısmen kabulü ile kadın lehine 200 TL, müşterek çocuk ... lehine 150 TL tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken mahkemece davalı-karşı davacı kadının birleşen nafaka arttırım davasında arttırılmasına karar verilen tedbir nafakalarının miktarlarının yanlış yazılması ve nafaka artırımının da bu miktarlar dikkate alınarak yapılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz gerekse karar düzeltmelerde üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Karar tarihi itibariyle belirlenen yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltme istenemez ise de; mahkemece davacı-davalı kocanın açtığı boşanma davasının reddine davalı-davacı kadının bağımsız açtığı nafaka davasının kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı-davalı kocanın temyizi üzerine, dairemizin 6.3.2006 gün 2005/17825 esas 2006/2753 sayılı kararı ile "hüküm altına alınan nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA" karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının bağımsız açtığı nafaka davası maddi hata sonucu gözden kaçırılmıştır....

            Hukuk dairesinin 27/12/2021 tarihli yardım nafakasının kaldırılmasına dair ilama karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı ile kesinleştiği, davacı tarafından açılan davacı için bağlanan nafakanın yeterli olmadığı belirtilerek nafakanın artırılması talep edilmiş olup, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde önceki nafaka karar kesinleşme tarihinden sonra aradan geçen süre içersinde meydana gelen enflasyon oranı, ihtiyaçlarının artması gözönüne alındığında bağlanan nafakanın yetersiz kaldığı kanaati ile nafakanın dava tarihinden itibaren 500,00 TL artırılarak 900,00 TL'ye çıkartılmasına nafakanın her yıl efe tüfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup karara ilişkin davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

            Aile Mahkemesi'nin 2008/272 esas 2008/701 karar sayılı ilamı ile 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın takdir edildiğinde tarafların gelirlerinin olmadığını, sonrasında davacının çalışmaya başladığını, nafaka almaya devam etmek için SGK kaydı yaptırmadığını, kira ödemediğini ailesiyle birlikte yaşadığını, müvekkilinin düzenli bir işi ve gelirinin olmadığını, ailesiyle birlikte yaşadığını, nafakayı ödeyecek durumunun olmadığını, davacının nafaka almak istemesinin yasal dayanığı olmadığını, müvekkilinin geliri olmadığını, nafaka ödeme gücü ve imkanının bulunmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir....

            Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 250,00 TL nafakanın davacı öğrencinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....

              Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklarının ihtiyaçlarını karşılayacak nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafaka artırılmalıdır.Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre davacı ... yönünden nafakanın artırılmasına ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur, bu yönden hükmün onanması gerekmiştir.Davacı ... yönünden ise; somut olayda, davacının iş buldukça evlere temizliğe gittiği, ortalama aylık 500 TL gelirinin olduğu, bunun yanında babasının ölümüyle aylık 245,38 TL SSK'dan maaş aldığı, kirada oturduğu, aylık 250 TL kira ödediği, davalının ise aylık 1300 TL maaş aldığı, bunun yanında 600 – 650 TL civarında döner sermaye aldığı, kirada oturduğu ve aylık 250 TL kira ödediği tespit edilmiştir.Buna göre; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet...

                UYAP Entegrasyonu