Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2012/179 Esas 2012/977 Karar sayılı ilamıyla tarafların boşandığını, boşanma kararı nafaka yönünden 10/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, belirlenen bu nafakanın her yıl belirlenen üfe oranında otomatik artırılmasına karar verildiğini, nafaka azaltım kararından 1 yıl sonraya denk gelen 06/09/2017 tarihinden itibaren150 + 150 = 300- TL Mevcut nafakaya ÜFE oranında artışının yapılmasını Kayseri Genel İcra Müdürlüğünden 03/10/2022 tarihinde talep ettiklerini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü 2020/202638 E. Sayılı dosyasından nafakanın üfe oranında attırılması taleplerinin ''Her ne kadar alacaklı vekili ilk ilamda nafaka miktarının üfe oranında artışına karar verildiği belirtilmiş ise de nafaka konusunda karar veren son mahkemenin nafakanın artışına ilişkin hüküm kurmadığı görüldü. ''gerekçesiyle reddedildiğini, Kayseri 4....

Eşimden herhangi bir nafaka talebim yoktur" beyanında bulunmuş, takip eden celseye davacı gelmemiş, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve takiben davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. HUMK.nun 92. maddesi uayrınca "kabul iki taraftan birinin diğerinin davada ki talebini kabul etmesidir ve kat'i hükmün sonucunu doğurur. Bu halde davacının celsede hazır bulunmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına da karar verilemez, verilmiş olması da sonucu değiştirmez. Davalı nafakanın kaldırılması davasında dava edilmeyen bir konuda nafaka alacağının bulunmadığını da beyan etmiştir. Bu beyanı da "ikrar" mahiyetindedir. O nedenle nafakanın kaldırılması davasından önce doğmuş nafaka borcunun bulunmadığı da ikrar ile sabittir. Davanın yukarıdaki nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekir....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....n yayınladığı ...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davacının kolluk araştırmasına göre ev hanımı olduğu, herhangibir gelirinin bulunmadığı babasına ait evde kira ödemeden yaşadığı üzerine kayıtlı malvarlığının olmadığı; davalının ise emekli olduğu, 1300 TL maaş aldığı, kendi üzerine kayıtlı evde tek yaşadığı tespit edilmiştir. ./.. -2- Davacı, davalının yurt dışından ve ...den emekli olduğu, aylık gelirinin 5.000 TL olduğu, aradan geçen sürede kendisi için takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı ileri sürülerek nafakanın arttırılması talep edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.03.2001 tarih ve 2000/1227 E. 2001/296 K. sayılı karar ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocuk lehine aylık 700 ... iştirak nafakasına hükmedildiğini, bu güne kadar nafakanın ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları, çocuğun büyümesi ve eğitim masrafları ile ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını belirterek, nafakanın aylık 2.000 ... ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

        Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasında 16.01.2007 tarihli kararla müşterek çocuk lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına ve nafakanın her yıl ... oranında artırılarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, nafakanın her yıl ... oranında otomatik olarak artırılmasının, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olup olmadığı ve dolayısıyla nafakanın yeniden belirlenmesinin gerekip gerekmediği hususundadır....

          İlk derece mahkemesince TÜFE oranında artışa karar verilmesi davacının aleyhine olmakla tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine, davacının yıllık nafaka artış oranına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin yıllık artış oranına ilişkin kısmının kaldırılmasına, nafakanın her yıl DİE tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.Ancak mahkemece nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanısıra, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; ........2008 tarihinde kesinleşen nafaka ilamına göre müşterek çocuklardan .......... lehine aylık 150,00 TL, ............. lehine aylık 100,00 TL nafakaya hümolunduğu; davalının ...... Ve Tic . Ltd....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2023 NUMARASI : 2020/288 ESAS 2023/28 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

            Davalı, davacı tarafından daha önce açılan nafaka artırımı davasında TÜFE oranında nafakanın artışına karar verildiğini, talep edilen nafakayı ödeyecek maddi durumu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, önceki davaya konu kesinleşen ilama göre hükmolunan nafakanın gelecek yıllarda da TÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre ne miktarda ödeneceği hususunun mahkemece belirlenmesi karşısında davacının yeniden nafaka artırımı davası açmasında hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu