Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HD Yerleşik uygulamasına göre "nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderinin (ve bu gidere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısımı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK m. 326 uygulanması gerekmektedir. Bu göre nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafakanın alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. (örnek olarak Yargıtay 3. HD. 24/09/2018 tarih 2018/4516 E., 2018/8904 K.)...

İştirak nafakasının miktarı tayin edilirken, müşterek çocuğun ihtiyaçları yanında, nafaka yükümlüsünün gelir durumunun da dikkate alınacağı ve durumun değişmesi halinde nafakanın miktarının yeniden belirleneceği veya kaldırılacağı hususlarında duraksama yoktur. Nafaka miktarının yeniden belirlenmesi ya da kaldırılması için durumun değiştiğinin ilgilisi tarafından ispat edilmesi gerekir. Mahkemece, her ne kadar, davacının gelir durumunda önceki nafaka takdirine göre bir değişiklik olmadığı belirtilerek, nafakanın indirilmesi talebi de red edilmiş ise de; davacının kanser hastası olduğu, bu nedenle malulen emekli olduğu anlaşılmaktadır. Kanser hastası olan bir kişinin yeniden çalışma şartlarını kaybettiği, bu nedenle, aldığı emekli maaşıyla geçinmek zorunda bulunduğu da bir gerçektir....

    Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) TMK'nın 331 maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda, taraflar 08/04/2011 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, 09/07/2008 doğumlu müşterek çocuk Yağmur'un velayetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 150,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, bu nafaka en son açılan nafaka arttırım davası sonucunda İzmir 5.Aile Mahkemesinin 26/07/2018 tarihinde kesinleşen kararı ile 20/10/2017 tarihinden itibaren aylık 550 TL'ye çıkarılarak, belirlenen nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren her yıl Üfe oranında arttırılmasına karar verilmiştir....

    Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davalının tesbit edilen gelir durumu nazara alındığında; takdir edilen (artırılan) yoksulluk nafakası miktarı az olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "aylık nafaka miktarının 60 TL artırılmasına, 250 TL olan nafakanın 310 TL'ye çıkartılmasına" ifadesinin silinerek yerine "aylık nafaka miktarının 100 TL artırılmasına, 250 TL olan nafakanın 350 TL'ye çıkartılmasına" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.7.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Daresinin uygulamasına göre; nafaka borçlusu davacı-davalının gelir durumu ile nafaka alacaklısı davalı-davacının ihtiyaçlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların protokol kapsamında boşandıklarını, davacı tarafın kendi isteğiyle 1.500 TL ödemeyi kabul ettiğini, ancak kararın kesinleşmesinden sonra nafakanın hiçbir şekilde düzenli ödenmediğini, müvekkilinin kalın bağırsak hastalığı olduğunu, tedavisi için ciddi masraflarının olduğunu, öğretmen maaşı ile geçinmeye çalıştığını, müvekkilinin birikmiş nafaka alacağı için icra takibi başlattığını, davacının talebi üzerine 24/04/2017 tarihli yeni protokol düzenlendiğini, birikmiş nafaka alacakları ve yeni nafakanın bu protokol ile belirlendiğini, belirlenen aylık 1.750,00 TL nafaka bedelinin halen davacı tarafından ödendiğini, nafakanın 01/03/2018 tarihinden sonra aylık 2.250,00 TL olarak ödenmesi konusunda anlaşıldığını, davacının kötü niyetli bu davayı açtığını, davacının avukat olduğunu ve ekonomik durumunun her zaman iyi olduğunu, işsiz kalmasının söz konusu olmayacağını, üst düzey yöneticilik yaptığını, halen dış kaynaklı gayrimenkul şirketinde...

      Davalı vekili cevabında; davanın reddi gerektiğini, zira dayanak kararda gelecek yıllar için nafaka artırımı düzenlendiğini, nafakanın bugün 330 TL olduğunu, çocukların özel okula gönderilerek bunun karşılığında nafaka artırımı talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, .....sayılı kesinleşen ilamı ile çocuklara ödenecek nafakanın .... oranında artırılarak devamına karar verildiği, geçen sürede hakimin müdahalesini gerektirecek nitelikte tarafların ekonomik durumunda bir değişiklik olmadığı (karar tarihinde ve halen ikisinin de eczacı oldukları) gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır....

        Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından temyizi üzerine dairemizin 19.06.2012 tarih ve 2012/11214 E.- 2012/15578 K. sayılı kararı ile “...nafakanın belirlendiği tarihten dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde ÜFE endeks oranına göre nafaka miktarının artırılması gerektiği” belirtilerek bozulmuştur....

          Aile Mahkemesi'ne nafaka artırımı davası açtığını ve 3 Aile Mahkemesi 2019/485 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda nafakanın 300 TL yükletilmesine, her yıl tefe-tüfe oranına göre artırılmasına karar verildiğini nafakanın 2021 yılı itibariyle 456,69 TL olduğunu, nafakanın günün ekonomik koşulları ve müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması, eğitim hayatına başlamasından kaynaklı masrafları nedeniyle yetersiz kaldığını, çocuğun bakımın müvekkili tarafından yapıldığını, aradan geçen süre zarfında davalının ekonomik durumunun düzeldiğini gelirinin arttığını, davalının erkek kuaför salonu işlettiğini ekonomik durumunun iyi olması nedeniyle takdir edilen nafakanın 1000 TL artırılarak aylık 1.456,69 TL'ye yükseltilmesini, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/407 ESAS 2022/935 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını ortak çocuk Ali Ayberk'in velayetinin müvekkiline verildiğini, ortak çocuk için güncel nafakanın 650 TL olduğunu nafakanın yetersiz kaldığını belirterek nafakanın aylık 2000 TL artırımı ile aylık 2650 TL olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu