DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde nafakanın indirilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece , davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, karara ilişkin davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 297/2 maddesine göre, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; davacı vekili müvekkilinin ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, olmadığı takdirde ise azaltılması istemiyle eldeki davayı açmıştır.Ancak mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi gerekçede değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş, terditli istemi olan ilk talebi kabul edilmediği takdirde 2....
davalısından ) tahsili ile davalıya(birleşen dosya davacısına ) verilmesine, Yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması isteminin REDDİNE, Birleşen dava dosyası yönünden; davacının davasının REDDİNE," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 150.00.- TL yoksulluk nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek 1.000.00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının aylık 450.00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır. Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremeyeceği gibi, talepten başka bir şeye de karar veremez. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 12/12/2013 tarih, 2012/1704 Esas 2013/950 Karar sayılı boşanma kararı ile davalı lehine hükmolunan aylık 250 TL nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini talep etmiştir. Ancak Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmekle birlikte talep aşılarak bir defaya mahsus ve toplu olmak üzere 9.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine de karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2012 NUMARASI : 2010/830-2012/959 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile Gaziantep 2. Aile Mahkemesinin 2005/474 Esas ve 2006/1291 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, Mahkemece davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen süreç içerisinde davalının işyeri açmak suretiyle çalışmaya başladığını ileri sürerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi talebine ilişkindir. 1-Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine yönelik temyiz itirazları yönünden, ./.. -2- TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....
Mahkemece, boşanma davasında davalı lehine takdir edilen 2.500 TL yoksulluk nafakasının aylık 400 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
Bu durumda, ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının emekli olduğu, 1.430 TL maaş aldığı, davalı ile hisseli evinde oturduğu, üzerine kayıtlı aracının bulunduğu, davalının ise 1.000 TL yetim aylığı aldığı anlaşılmaktadır. Nafaka alacaklısı kadının, 200 TL nafaka ve yetim aylığı ile, yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu, yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddinin hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yoksulluk nafakasının kaldırılmasa dahi indirilmesi gerektiği, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı,davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; davacı adına yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması ve istirdat talebi ile açılmıştır....
Buna göre tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları, nafakanın hükmedilmesi tarihinden iş bu davanın açıldığı tarihe kadar geçen sürede tarafların ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi paranın alım gücünün düştüğü de dikkate alındığında, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirecek bir sebebin kanıtlanamadığı, yine mevcut dosya kapsamına göre nafakanın indirilmesine karar verilen miktarın da isabetli olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte; ilk derece mahkemesince, karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi isabetli görülmemiş olup, davacının, nafakanın karar tarihinden itibaren indirilmesine ilişkin karara yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile nafakanın dava tarihinden itibaren indirilmesine karar vermek gerekmiştir....