WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi kadının kabul edilen boşanma davası, tazminatlar, nafakalar, velâyet, kişisel ilişki, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

    TMK.nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” denilmektedir. Toplanan deliller uyarınca davacının ana sınıf öğretmeni olduğu, ancak evliliği nedeniyle çalışmadığı, ev hanımı olduğu, davalının ise büro elemanı olarak özel sektörde çalıştığı, aylık gelirinin 3.000,00- TL. olduğu belirlenmiştir....

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 1.Vekâletnamesinde kanun yolundan feragat yetkisi bulunan davacı-davalı kadın vekili Av. ... 21.03.2024 tarihli, davalı-davacı erkek vekili Av. ... 22.03.2024 tarihli dilekçeleri ile karşılıklı olarak nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, velayet ve kişisel ilişkiye yönelik Mahkeme kararına katıldıklarını, bu şekilde boşanma kararı verilmesini istediklerini beyanla temyiz isteminden feragat ettiklerini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir....

      Bu nedenle davacı - karşı davalı annenin iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile iştirak nafakası konusunda yeniden karar verilerek müşterek çocuk yararına TMK 182. ve 327. maddeleri kapsamında boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 750 TL iştirak nafakasına hükmetmek gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK 175. madde) Toplanan delillerle, boşanmaya neden olan olaylarda davacı - karşı davalı kadının, erkeğe oranla daha az kusurlu olduğu, herhangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı anlaşılmakla, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı - karşı davalı kadın yararına takdir edilen nafaka miktarı azdır....

      Her ki tarafın TMK.nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davalarının kabulü kararında ve tarafların kusur derecelerinin belirlenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Taraf vekillerinin davalı-birleşen dosyada davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına dair istinaf başvuruları yönünden; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK.nun 185/2- 3, 186/1. maddesi). TMK.nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” denilmektedir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, eksik inceleme, kusur belirlemesi, kadının tanık listesi, tazminat ve nafakalar, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat talebi ile velayet yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen nafaka talebi ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2020 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, kadının kabul edilen nafaka davası, kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, kadın yararına hükmolunan nafakalar ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın tarafından usulünce ileri sürülmeyen erkeğin ortak çocuğa "Ölsün" dediğine ilişkin vakıanın, davacı-davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, ancak mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen vakıalara göre davacı-davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kişisel ilişki ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı ilk oturumda kendisi için nafaka talebi olmadığını beyan etmiş, sonradan verdiği 6.6.2011 tarihli dilekçesinde nafaka talebinde bulunmuştur....

            Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Buna göre mahkemece yapılan düzenleme gereğince müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuk yararına olduğu ve kişisel ilişki ile ilgili düzenlemelerin her zaman değiştirilebileceğinden davacının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların tedbir nafakası yönünden; TMK'nun 169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir. TMK'nun 186. maddesinde ise eşlerin evlilik nedeniyle beraberliğin giderlerine kendi güçleri ve imkanları doğrultusunda emek ve mal varlıklarıyla eşlik edecekleri düzenlenmiştir....

            Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

            UYAP Entegrasyonu