WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı asil 10/08/2020 tarihinde ibraz ettiği dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin verdiği boşanma kararını kabul ettiğini, bu nedenle kararın onaylanmasını, nafaka ve diğer kararların görüşülmesini istediğini beyan etmiştir. Davalının istinaf dilekçesinde, davanın reddi şeklindeki genel ibaresi karşısında davalının boşanma kararı ve davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğunun kabul edilmesi nedeni ile davalı asilin Dairemize göndermiş olduğu dilekçenin boşanma kararı ve davanın kabulü yönünden istinaftan feragat niteliğinde olduğunun kabulü ile davalının bu yöndeki istinaf talebinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesinde, tanık deliline dayanmamış, delil de bildirmemiştir....

Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma -Ziynet ve Eşya Alacağı-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı, ziynet, kişisel ev eşya, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarları, sözleşme gereği talep edilen 100.000 TL. ziynet ve kişisel ev eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Ziynete ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde aralarında imzalanan sözleşme gereği ziynet eşyalarını...

    Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

    yaşına uygun olmayarak bir kaç kere altını bezlemesi haricinde çocuklara yönelik sözel, fiziksel, cinsel nitelikte olumsuz bir eyleminin olmadığı, baba ile kişisel ilişkinin dosya kapsamına göre kısıtlanmasının çocuklarla baba arasındaki duygusal ve psikolojik bağı zedeleyeceği ancak 2014 yılında tarafların anlaşma protokolüne göre düzenlenen kişisel ilişkinin çocukların düzenli bir yaşantı kurmalarına, yine anne veya baba ile kaliteli sürekli olan ve bazı kısımları yönünden infaza elverişli olmayan kişisel ilişki sürelerinin çocukların menfaatleri ve yaşları da gözetilerek PDR raporuna uygun olacak şekilde değiştirilmesinin gerektiğine kanaat getirildiğinden boşanma ilamında belirtilen kişisel ilişki düzenlemesinin kaldırılmasına, çocukların yaşlarına, ihtiyaçlarına ve infaza ilişkin yeniden baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiş, yine davacı tarafın iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde, boşanma ilamında çocuklar...

    Davalı-birleşen dava davacısının lehine hükmedilen nafakaların miktarına dair istinaf başvuruları yönünden; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK.nun 185/2- 3, 186/1. maddesi). TMK.nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”, TMK.nun 182/2. maddesinde ise; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." denilmektedir....

    Bu itibarla; Çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yararına olduğu anlaşılmakla ve çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin icra kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından yeniden kişisel ilişki düzenlemesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davalı, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, davacının boşanma davası sırasında boşanma ve velayetten başka bir talebinin olmadığını açıkça beyan ettiğini, bu sebeple nafaka, tazminat, ziynet ve eşya alacağı talebinde bulunamayacağını, boşanmaya sebep olan olaylarda kendisinin kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2013/28 E. 2014/59 K....

      Yargıtay bozma ilamında da belirtilen hususlar dikkate alınarak, davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, sınırlandırılmasına yönelik talebin kabulü ile müşterek çocuk ile davalı baba arasında yatılı olmayacak şekilde aşağıdaki gibi kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

      İstinaf incelemesini yapan Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacı erkeğin kusur belirlemesi, tazminat talepleri ile davalı kadının tazminat ve nafaka taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu konuda yeniden eda hükmü oluşturulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, bölge adliye mahkemesince davalı kadının tüm, davacı erkeğin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği halde reddedilen istinaf talepleri hakkında ret kararı ile yetinilecek yerde "Boşanma, velayet, kişisel ilişki, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları, davacı erkeğin tedbir ve iştirak nafakası talepleri, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücreti" hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 370/2)....

        Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). TMK. 329/1. maddesi uyarınca; "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir". İştirak nafakası, velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olduğundan, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden iştirak nafakası isteyemez. Ancak, küçüğe fiilen bakan ana veya baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....

          UYAP Entegrasyonu