Kişisel ilişkiye dair düzenlemeler kamu düzeni ile ilgili olup, asıl olan çocuğun yüksek yararına bedensel ve zihinsel gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktadır. Kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir (2. Hukuk Dairesinin 20.06.2016 tarih, 2016/11108 Esas ve 2016/12572 Karar). Somut olayda, velayet babaya verildiği halde anne ile ortak çocuklar arasında anneler günü yerine babalar gününde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılarak, esas hakkında hüküm tesis edilmiştir....
erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki velayet, nafaka ve tazminat hukukuna ilişkin davada Ankara 9. Aile ile Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava; velayet, nafaka, tazminat ve ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davanın 03.04.2007 tarihinde Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde açıldığı, davacının boşanma ile birlikte çocuğun velayetini talep ettiği, davalı (karşı davacının) 25.04.2007 günlü dilekçesinde velayet, tedbir ve iştirak nafakası ile ziynet eşyalarının iadesini istediği,... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve diğer talepler hakkında tefrik kararı verilerek yetkisizlik kararı verildiği, bu yetkisizlik kararının Yargıtay Yüksek 2....
aynı dava içerisinde istenebildiği halde hüküm fıkrasında nafaka yönünden nispi harcın davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, bu hususun düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği, kişisel ilişki ve nafaka harcına yönelik olarak kararın resen düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davalı erkeğin boşanma ve ferîlerine yönelik istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ortak çocuk ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasına, nafaka talepleri yönünden başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davalının boşanma ve ferî'lerine yönelik diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, kişisel ilişki, nafaka, tazminatlar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-* Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....
Asliye Hukuk Mahkemesinde 2006/365 esas sayılı dosya ile boşanma davası açtığını, aynı gün boşanma kararı verildiğini , yine aynı gün taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştirildiğini , bu durumu ... Aile Mahkemesinde 24.7.2006 tarihinde açtığı, 2006/444 esas sayılı dosyaya 21.12.2006 tarihinde gelen nüfus kaydından öğrendiğini belirterek yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur. Bu talep mahkemece “Boşanma davası 6.7.2006 tarihinde açılmış, aynı tarihte davacı müvekkilini azletmiş, azilname vekile aynı gün saat 16.00 da ulaşmıştır. Dosya içerisinde bulunan 3.7.2006 tarihli tutanakta davacı vekiline boşanma istediğini , tazminat ve nafaka talebi olmadığını bildirmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 68. maddesi gereğince vekalet akti geçerlidir ve dava tarihi olan 6.7.2006 tarihinde yürürlüktedir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445/8. maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi şartları oluşmamıştır. “ gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacı 3.7.2006 tarihinde ......
velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesinin erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin kararı nın delil değerlendirmesi, gerekçe ve kanunun olaya uygulanması yönünden hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla, yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı-davalının kusur belirlemesine yönelik istinaf isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, boşanma davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, birleşen nafaka davasına yönelik istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilerek, ilk derece mahke mesinin erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin kısmı kaldırılarak, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca; yeniden esas hakkında verilen karar gereğince davacı-davalının davasının boşanma davasının TMK'nın 166/2 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, müvekkilinin yaşadıkları karşısında hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarının az olduğunu, kişisel eşyalarını alamadığı için mağdur olduğunu, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması sonrasında çocuğun vücudunda morluk oluştuğunu, çocuğun istismar edildiğini, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yatısız olması gerektiğini Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminatların miktarı, kişisel ilişkinin süresi, eşya davası konusunda karar verilmemiş olması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, boşanma kararının kesinleştirilmesi amacıyla İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmediklerini, İlk Derece Mahkemesi kararının onanması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden bozulmasına...