Mahkemece; "Her ne kadar boşanma davasından sonra da yoksulluk nafakası istenebilir ise de bu ancak davanın reddini isteyen taraf için geçerli olacağı; karşı dava açarak boşanmayı isteyen ve bu davadan tedbir nafakası da talep eden davacının boşanma kararı verildikten sonra artık bu karara dayanarak yoksulluk nafakası isteyemeyeceği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle" davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK'nun 175. maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" hükmüne amirdir. TMK'nun 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası, boşanma davası içinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken veya sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava şeklinde de istenebilir....
Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisinde olmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Aile Mahkemesinin 2013/193 Esas 2015/61 Karar sayılı, 12/02/2015 tarihli ilamı ile boşandıklarını, müvekkili Bora'nın velayetinin annesi Yasemin'e bırakıldığını, davalı baba tarafından aylık 300 TL iştirak nafakası ödemesi yönünde hüküm kurulduğunu ve bu kararın kesinleştiğini, iştirak nafakasının taktir edilmesinden bu yana 4 yıl geçtiğini, bu süre zarfında müşterek çocuğun eğitim ve sosyo-kültürel gelişim için gereken giderlerin arttığını, ilamdaki nafaka tutarının mevcut ekonomik şartlar gözetildiğinde ekonomik değerini yitirdiğini ve yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun lise son sınıf öğrencisi olduğunu, davalının nafaka ödemesi dışında katılım sağlamadığını belirterek, müşterek çocuk için ödenen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 1.500,00 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2020/147 ESAS, 2020/379 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; kendisinin Akondroplazi engelli biri olduğunu, ağır ve tehlikeli işlerde çalışmasının yasak olduğunu, babası olan davalının memur emeklisi olduğunu, kendisinin ise işsiz ve bakıma muhtaç olduğunu belirterek babasının emekli maaşından tarafına 500,00- TL. iştiak nafakası ödenmesine karar verilmesini, mahkeme masraflarının davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Katılım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm katılım nafakasına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ :Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.09.2010(Pzt)...
Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur....
Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, belirlenen nafaka miktarının düşük olduğu gerekçesiyle kararı istinaf etmiş, kararın miktar yönünden kısmen kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, istinafa cevap dilekçesinde başvurunun reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde;çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince; ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Somut olayda, tarafların İstanbul 12....
nın cari nafaka talep edilen aylar itibarıyla 18 yaşını ikmâl etmesi nedeni ile anılan çocuğa dair bu tarihten sonra artık iştirak nafakası talep edilemeyeceği, ancak sanığın 18 yaşını ikmâl etmeyen diğer müşterek çocuk ...'...
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumu ile dava dışı annenin de nafakaya katılım yükümlülüğü bulunduğu gözetiliğinde; davacı yararına yardım nafakası takdirinde ve nafakanın miktarında isabetsizlik bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalının davanın kabulüne ve tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....