İcra Müdürlüğünün 2012/1596 Esas sayılı takip dosyasında ... tarafından ... aleyhine birikmiş nafaka alacağının takibe konu edildiği görülmektedir. Takibe dayanak ilamda müşterek çocuk ... için iştirak nafakasına, anne ... için ise yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, nafaka alacağının zamanaşımına uğradığını, müşterek çocuk 1991 doğumlu Kübra'nın 2009 yılında 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle Kübra açısından nafaka talep edilemeyeceğini bildirerek itirazlarının kabulü isteminde bulunmuştur. Küçüklere bağlanan iştirak nafakası, TMK.nun 328. maddesi uyarınca küçüğün ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona erer. Bu tarihten sonra reşit olan çocuk mahkemeye müracaatla anne ya da babasından yardım nafakası talep edebilir....
Davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası karar tarihinden itibaren, yoksulluk nafakası ise boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir (muaccel) hale geleceğinden, yoksulluk nafakasına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde “nafaka bedellerine karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
GEREKÇE : Dava kadın ve çocuklar için tedbir nafakası taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre; Davacı yan ilkin Nusaybin Mah.nde açılan ,İzmir 10.Aile Mah.nde birleştirilen ve tekrar tefrik edilen eldeki dava dosyasında müvekkili kadın ve müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmaktadır. İzmir 10.Aile Mah.nin 2019/322 Esas sayılı davası ise taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası olup tedbir nafakası davası boşanma dava tarihinden sonra açılmıştır....
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlâk kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanunî bir ödev olarak düzenlemiştir. Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken, davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
Ancak hüküm altına alınan iştirak nafakasının tedbir nafakası olarak isimlendirilmesi sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve özellikle nafaka yükümlüsünün ekonomik durumu nazara alındığında takdir edilen iştirak nafakası miktarı çok olup, TMK’nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasındaki "...25.08.2011 tarihli 3 nolu celsenin 2 nolu ara kararı ile dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 130,00 TL tedbir nafakasının...
Davalı eşin ortak çocuk için öngördüğü nafaka miktarı önlemleri re'sen alacak Aile Mahkemesi hakimi için "temenni" niteliğindedir. Bu temenni Aile Mahkemeleri hakimini sınırlamaz. Hakim çocuğu ana babasına karşı dahi korumak zorundadır. Çocuğun ihtiyacına göre temenni edilen tedbir nafakası miktarlarının altında veya üstünde bir miktara hükmedilebilir. Çocuğun ihtiyacı daha fazla ancak daha az istendi diye az nafaka vermek çocuğun güvenliğine ağır bir darbe oluşturur. 4-ARB/HA/MO...
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakası takdir edilirken, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, nafaka yükümlüsünün ve velayet kendisine bırakılan tarafın mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir. Dosyadaki belgelerden ortak çocuk ....'in 2004 yılında doğduğu, davacı annenin ev hanımı olduğu, evlendiği, yeni evliliğinden 2009 yılında bir çocuğu daha olduğu; davalı babanın ise, özel şirkette çalıştığı, 1.252.68 TL aylık ücret aldığı, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1684 KARAR NO : 2023/1651 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2023 NUMARASI : 2022/268 ESAS 2023/19 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; velayeti davacıda bulunan tarafların müşterek çocuğu Hüseyinefe için aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; çocuk Hüseyinefe lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
Mahkemece; müşterek çocuk Meryem için aylık 350,00 TL, müşterek çocuk Fırat için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden başlayarak karar kesinleşinceye kadar katılım nafakası niteliğinde önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde kısa hüküm - gerekçeli hüküm oluşturulmuş ise de; gerekçeli kararda müşterek çocuklar Meryem ve Fırat için ayrı ayrı aylık 350,00 TL katılım nafakasına hükmedildiği yönünde gerekçe oluşturularak, hüküm gerekçe çelişkisine sebebiyet verilmiştir. Çocuğa verilen nafaka yönünden; boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
(HUMK.md.438/7) SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2.bentte açıklanan nedenle, gerekçeli kararın hüküm bölümünün 5'nci bendindeki "200.00 TL. tedbir nafakasının karar kesinleşmesinden sonra" cümlesinden sonra gelen "yoksulluk nafakası olarak devamına" cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine "100.00 TL. yoksulluk nafakası olarak devamına" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer yönlerin 1. bentte belirtilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 26.01.2011 (Çrş) KARŞI OY YAZISI Davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı, nafaka yükümlüsünün mali gücüne uygundur. Nafaka miktarında indirime giden sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum....