AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2021/630 ESAS 2022/221 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesi'nin 2016/67- 2017/111 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiği, davalının bu güne kadar müşterek çocukların giderlerine katılmadığını, müvekkilinin tek başına ihtiyaçları karşılamakta mağdur olduğunu, müvekkilinin herhangi bir gelirinin olmadığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı Hayrunisa için aylık 2.000,00 TL, Mehmet Sadi için aylık 1.500,00 TL ve Vildan için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası takdir edilmesini talep etmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
İcra Dairesinin 2016/1607 sayılı dosyası ile takibe konulmak suretiyle birikmiş ve cari nafaka alacağının sanıktan talep edildiği, sanığın 2018 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ait cari iştirak nafakası alacağını ödememesi nedeniyle nafaka hükümlerine uymamak suçundan sanık hakkında müşteki vekili tarafından 30/10/2018 tarihinde şikâyette bulunulması üzerine, mahkemesince "şikâyet tarihinden geriye doğru devam eden 3 aylık (4.250,00 Türk lirası) cari nafaka borcunu ödemediğinden" bahisle sanığın mahkûmiyetine karar verildiği, müşterek çocuklar Şule için 3.000,00 Türk lirası, Betül için 2.250,00 Türk lirası ve ... için 4.500,00 Türk lirasının (toplam 9.750,00 Türk lirası) sanık tarafından yatırılarak cezanın düşürülmesinin talep edildiği, Mahkemesince 04/12/2019 tarihli ek kararla aylık ödenmesi gereken paranın 4.250,00 Türk lirası olduğu, yapılan ödemenin aylık ise 3.250,00 Türk lirası olduğundan bahisle talebin reddine karar verilmiş ise de, Sanık ile müştekinin müşterek çocukları...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Davacının davasının KABULÜ ile tarafların müşterek çocukları Derya Polat, Medine Nur Polat, Kadir Çınar Polat, Ada Nur Polat ve Arda Süleyman Polat lehine dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL katılım nafakasının davalıdan tahsili ile müşterek çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere davacıya verilmesine, nafakanın ileriki yıllarda TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış katılım nafakası istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacı kadının karardan sonra 24/05/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacı anne vefat ettiğine göre çocukların velayet durumu askıda kalmıştır....
Somut olayda; davacı, davalı kardeşi Mustafa'dan nafaka isteminde bulunmuştur.Ancak davacıya ait nüfus kayıt örneği incelendiğinde, davacının her biri reşit 6 çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacı öncelikle alt soyu olan çocuklarından nafaka isteminde bulunabilir. Eğer onlar da yoksul ise, ancak o taktirde kardeşlerinden yardım nafakası isteyebilir. Eş söyleyişle nafaka davası mirasçılıktaki sıra gözönünde tutularak açılmalıdır. Mahkemece; TMK' nun 365/1. maddesi gereğince mirastaki tertip sırası gözetilerek, öncelikle davacının alt soyu olan çocuklarından nafaka talep etme hakkı bulunduğu belirtilmek suretiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'...
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda müşterek çocukların 2001 ve 2005 doğumlu oldukları, küçük Zührenaz'ın hormonal bozukluğu nedeniyle ...Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğü, davacının 700 TL aylıkla bakkalda çalıştığı, 300 TL kira ödediği, davalının ise güvenlik görevlisi olduğu, 1000 TL maaş aldığı ve 400 TL kira ödediği anlaşılmaktadır....
boşanma protokolünde kendisi ve çocuğu için nafaka talep etmemiş olsa da değişen yaşam şartları, ortak çocuğun büyümesi ve isteklerinin artması, davacının herhangi bir geliri olmaksızın Sarıkaya da babasının evinde adeta bir sığıntı gibi yaşaması sebebi ile hem davacı için1.000 TL yoksulluk nafakası hem de ortak çocuk için 1500 TL iştirak nafakası talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, açıklanan gerekçeyle içeriği itibariyle usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme ilamının hüküm fıkrasında yazım hatası nedeniyle nafaka türü iştirak nafakası olarak gösterilmiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile ilamın hüküm fıkrasında iştirak nafakası yerine tedbir nafakası yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk Burcu için talep edilen iştirak nafakası davasının feragat nedeniyle reddine; müşterek çocuk... için açılan davanın kısmen kabulü ile, aylık 400 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, mahkemece reddedilen talepler yönünden vekalet ücreti verilmemesi nedenine hasren temyiz edilmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9/2.maddesi uyarınca "Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez". Dolayısıyla, nafaka davalarının kısmen reddi halinde vekalet ücretine hükmedilmez. Ancak, tümden reddi halinde vekalet ücreti verilmeyeceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
Davacı eşinden boşanmış olup, öncelikle eşinden yoksulluk nafakası talep etmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacının eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olup olmadığı, eşin mali ve içtimai durumu araştırılarak, boşanma dava dosyası celbedilerek incelenmeli, eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Aksinin anlaşılması halinde ise; davacının resmi kurumlardan mal varlığı, öğrenim kredisi alıp almadığı araştırılarak, ayrıca davalının gelir durumu ve yükümlülükleri de gözönünde bulundurularak uygun bir miktara hükmedilmelidir. Bu nedenle salt öğrenimine dönmesi nedeniyle, davacı yararına eksik inceleme ile yardım nafakası takdiri, kanunun lafzına ve amacına uygun olmadığı gibi, hükmedilen miktar hakkaniyete de uygun görülmemiştir....