Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafaka artırımına ilişkin olarak açtıkları en son davanın 16.11.2011 tarihinde kesinleştiğini, yargılama sonunda toplanan delillere göre nafakaların artırılmasına karar verildiğini, nafaka yükümlüsünün nafakaların kaldırılması için açtığı karşı davanın reddedildiğini, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, davacının, nafaka ödememek amacıyla iflas yolunu seçtiğini, gayrimenkullerinin çoğunu anne, baba ve kardeşlerine devrettiğini, müvekkilinin ise çalışmadığını, babası ve çocuklarıyla birlikte yaşadığını, tüm masrafları babasının karşıladığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

    TMK'nın 329. maddesin göre, "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir." TMK'nın 330. maddesine göre; "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." TMK'nın 331. maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." TMK'nın 176/3. maddesine göre "İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır."...

    Davalı 15/02/2023 tarihli dilekçesinde özetle ; aşamalardaki beyanlarını tekrar ederek yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılması yönünden kararın bozulmasını istemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) 6100 Sayılı HMK'nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341/2. maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

    Davalının şubat 2010 tarihinde hostes olarak çalışmaya başladığı, net 943,00 TL maaş ve prim aldığı, arabasının bulunduğu tespit edilmiştir.Hakim, nafaka takdirinde nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir ve sorumluluk durumu arasında bir oranlama yapılarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.Davada, davalının gelirinin yetersiz olması gerekçe gösterilerek nafakanın kaldırılması talebi reddedilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesi ve İzmir 4.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, nafaka alacaklısının reşit olması nedeniyle icra dosyasında yapılan maaş haczine yönelik işlemin kaldırılması istemine ilişkindir. Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesince, nafakanın ve ödemelerin kesilmesine karar verecek mahkemenin nafaka ilamına hükmeden İzmir Aile Mahkemeleri olup icra müdürünün maaş haczini kaldırmaya ve nafaka ilamını yerine getirmeme gibi bir yükümlülülüğü bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece; davalının, boşanmadan sonra aylık gelirinde meydana gelen artışın, boşanmadan önceki alıştığı yaşam tarzı ve standardı dikkate alındığında davalıyı yoksulluğa düşmekten kurtarmaya yetmeyeceği gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; boşanma davası 16.10.2009 tarihinde açılmış, 02.11.2010 tarihli ilam ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş; davacı koca vekilinin kararı nafaka, tazminat ve ziynet eşyaları yönünden temyiz etmesi üzerine Yargıtay 2....

          sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Dava konusu nafaka miktarı (500,00 TL X 12) 6.000,00 TL olup 8.000,00 TL'nin altındadır. Hüküm, davacı yönünden yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3. HD. 26.03.2012 tarihli ve 2012/4119 Esas- 2012/7991 Karar sayılı kararı) Karar tarihi itibariyle, HMK.'...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava, itiraz nedeniyle duran, nafaka alacağından kaynaklı takibe vaki itirazın kaldırılması talebine ilişkindir....

          Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının asgari ücretle çalıştığını, kira ödediğini ve davacının yıllardır Norveç'te çalıştığını, davacının bugüne kadar nafaka ödemediğini, kazancını babasına aktardığını ve mal edinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

          Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmelerde üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda arttırılan yıllık nafaka miktarları ( 2.190 TL.)'nı aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. Bu itibarla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; .../.... Davalı-karşı davacı erkek dava dilekçesinde kişisel ilişkinin düzenlenmesi yanı sıra yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar....

            UYAP Entegrasyonu