Aile Mahkemesi TARİHİ :15.07.2014 NUMARASI :Esas no:2013/840 Karar no:2014/554 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından kişisel ilişki yönünden, davalı-davacı tarafından ise reddedilen nafaka arttırımı yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; kişisel ilişkinin değiştirilmesi istemine ilişkin olan davaların Yargıtay incelemesinin duruşmalı yapılacağı hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından, davacı-davalının duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. 1-Velayeti annede bulunan 2008 doğumlu müşterek çocuk Y. A. okul çağındadır. Çocuğun eğitim ve öğretimini olumsuz yönde etkileyecek şekilde kişisel ilişki kurulması doğru değildir....
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK m.330/1) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile özellikle müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedildiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre de nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Nafaka takdir edilmek istenen müşterek çocuklar, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka (farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, müşterek çocuklar yönünden kabul edilen aylık nafaka artış miktarı ayrı ayrı 300,00 TL olup, her iki nafakanın ayrı ayrı artırılan yıllık toplamı 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm ve hükmün tamamlanmasına ilişkin 06/09/2021 tarihli karar, artırılan her bir yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Davacı kadına nafaka bağlandığı ve nafaka arttırımı yapıldığı tarihte kadının çalışmadığı, erkeğin ise o tarihte Erdemir'de işçi olarak çalıştığı , iş bu dava tarihi itibari ile kadının asgari ücretli olarak çalıştığı, erkeğin ise emekli olduğu, emekli maaşı dışında gelirinin bulunmadığı, kadının asgari ücretle çalışmasının yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı ancak adamın emekli olması nedeni ile gelir düzeyinde azalma olduğu, bu nedenle yoksulluk nafakası arttırım talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alındığında yoksulluk nafakasının indirilmesinin de hakkaniyete aykırı olduğu anlaşılmakla yerel mahkeme kararının karşı dava yönünden kaldırılarak karşı davanın reddine karar verilmiş, bu sebeple davacı-k.davalı kadının istinaf talebinin kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asıl ve karşı dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı ve nafakaların kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; tarafların 11.09.2018 tarihinde kesinleşen kararla TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500'er TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, tarafların ödenecek nafaka miktarını protokol ile; başka bir anlatım ile "sözleşme" ile kararlaştırdıkları anlaşılmaktadır. O nedenle; taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlıkta Borçlar Kanununun da uygulanması zorunluluğu bulunmaktadır. Sözleşme hukukuna hakim olan asıl ilke sözleşmeye bağlılık ilkesidir. Nafaka hükümleri bakımından ise, sözleşme hukuku kural ve ilkeleri ile TMK'nin nafakaya ilişkin hükümlerinin birlikte uygulanması gerekir....
Hukuk Dairesinin 18/01/2014 tarih, 2014/8060 Esas ve 2014/14955 Karar, 26/03/2012 tarih, 2012/4119 Esas ve 2012/7991 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Dosya incelendiğinde; davacı yararına hükmedilen yardım nafakasının bir yıllık tutarı (600,00x12=7.200,00 TL) karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır. Bu sebeple Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341, 346 ve 352. maddeleri gereğince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde ; tarafların boşandıklarını, boşanmayla birlikte müşterek çocuk 13.01.2004 doğumlu ...’ın velayetinin müvekkiline bırakıldığını, müşterek çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, dava tarihinden itibaren 350 TL arttırılarak aylık 500 TL'ye yükseltilmesi ile birlikte dava tarihinden itibaren aylık 500 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının kendi hesabına hükmedilen nafaka bedelinin çok üzerinde nafaka bedeli yatırdığını, müşterek çocuğu hiçbir zaman mağdur etmediğini, hükmedilen nafakanın 100,00 TL olmasına rağmen gücünün yettiği oranda 150,00- 200,00- 250,00 TL gibi bedelleri davacının hesabına yatırdığını, 2.926,00 TL maaşla çalıştığını, kirada oturduğunu, 1.250,00 TL kira giderinin bulunduğunu, aylık 850,00 TL nafaka borcundan dolayı maaş haczinin bulunduğunu, bu nedenle nafakanın 200,00 TL'den devamına, fazlaca haklarının saklı kalmasına, mahkeme masraflarının ve harçlarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/340 esas 2014/945 karar sayılı 10/12/2014 tarihli ilamı ile müşterek çocuklar 13/06/2007 doğumlu Fatima Çalışkan ve 25/11/2008 doğumlu Sema Çalışkan lehine hükmedilen ayrı ayrı aylık 150,00'şer TL iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 150,00'şer TL arttırımı ile aylık ayrı ayrı 300,00'er TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,Davalı/karşı davacının velayet değişikliğine ilişkin davasının REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka artış miktarının az olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K....
Aile Mahkemesinin 2012/179 Esas 2012/977 Karar sayılı ilamıyla tarafların boşandığını, boşanma kararı nafaka yönünden 10/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, belirlenen bu nafakanın her yıl belirlenen üfe oranında otomatik artırılmasına karar verildiğini, nafaka azaltım kararından 1 yıl sonraya denk gelen 06/09/2017 tarihinden itibaren150 + 150 = 300- TL Mevcut nafakaya ÜFE oranında artışının yapılmasını Kayseri Genel İcra Müdürlüğünden 03/10/2022 tarihinde talep ettiklerini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü 2020/202638 E. Sayılı dosyasından nafakanın üfe oranında attırılması taleplerinin ''Her ne kadar alacaklı vekili ilk ilamda nafaka miktarının üfe oranında artışına karar verildiği belirtilmiş ise de nafaka konusunda karar veren son mahkemenin nafakanın artışına ilişkin hüküm kurmadığı görüldü. ''gerekçesiyle reddedildiğini, Kayseri 4....