Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile mahkemesi sıfatıyla) 2010/326 esas sayılı kararı gereğince ödenmekte olan 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, davalı ortak çocuk Nagihan Mine'nin 07/06/1994 doğumlu olduğu, hal böyle olunca da reşit olduğu, bu suretle (yardım nafakasına dönüştürülmediğinden) iştirak nafakası ödenmesine ilişkin koşulların ortadan kalktığının tespitine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Eğitime devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimi tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....
Bu durumda, her ne kadar her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre incelenip sonuçlandırılarak hükme bağlanır ve şikayet tarihi olan 12.02.2015 tarihi itibariyle ortada nafakanın kaldırılmasına ilişkin bir dava bulunmuyor ise de; mahkemenin karar tarihinden önce şikayetçi borçlu tarafından açılan ve işbu şikayetin temyiz incelemesi sırasında sonuçlanan nafakanın kaldırılması davasının reddine ilişkin aile mahkemesince verilen kararın işbu şikayette nazara alınması gerekir. Zira; icra hukuk mahkemesi dar yetkili bir mahkeme olup, kanunda kendiliğinden sona ereceği belirtilen nafakalar dışında (TMK'nun 328/1. maddesi gereğince reşit olma halinde iştirak nafakasının, TMK'nun 176/3. maddesi gereğince yeniden evlenme yada ölüm halinde yoksulluk nafakasının kendiliğinden sona ermesi gibi), nafakanın kaldırılmasına ilişkin bir mahkeme kararı olmadan takip dayanağı nafaka ilamının gerekçesinin yorumlanması suretiyle takibin iptaline karar verilemeyeceği tabiidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava; yardım nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; davacı annenin; davalı kızlarından 04.09.2007 tarihinden itibaren yardım nafakası aldığı, son artırım davasının açıldığı 12.02.2009 tarihinden itibaren geçen zaman zarfında davalıların gelirlerinde, kendisinin ise giderlerinde artış olduğu gerekçesi ile davalı ...'nın ödediği aylık 125,00 TL nafakanın 125,00 TL arttırılarak aylık 250,00 TL'ye, davalı ...'...
Bu haliyle davalının, davacı Ülkünur'a yardım nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, nafaka süresine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin kaldırılmasına, davacı T3 için dava tarihi olan 09.12.2019 tarihinden 20.11.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacı T3'na verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Aile Mahkemesi'nin 2016/235 Esas ve 2016/547 karar sayılı ilamı ile de davacı lehine olan 150,00 TL olan yardım nafakasının 220'ye yükseltildiği ve kararın 20.09.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve hukuki açıklamalar doğrultusunda; tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, önceki yardım nafakasının kesinleştiği tarihten iş bu dava tarihine kadar olan yıllık ÜFE oranı da dikkate alındığında; Dairemizce takdiren dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu kısmen kabul edilmiş, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ,ilk derece mahkeme kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi'nin 2021/1745 Esas 2021/1455 Karar sayılı ilamı ile; Davacı T1 ) yararına aylık 700,00TL hükmolunan yardım nafakasının dava tarihi 14/01/2022 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 600,00TL arttırılarak, aylık 1.300,00TL'ye yükseltilmesine, yardım nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2021/862 ESAS 2022/528 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile annesinin boşandığını, lehine bağlanan iştirak nafakasının son nafaka artırım kararı ile aylık 375 TL ye yükseldiğini, üniversite öğrencisi olduğunu, şehir dışında yaşadığını belirterek aylık 2000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin nafaka yükümlülüğüne harfiyen uyduğunu, davacının müvekkiline karşı hakarete varan sözler sarf ettiğini, 3. Kişilerin etkisinde kaldığını, müvekkili ile görüşmek istemediğini, müvekkilinin 2....