Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, nafaka davası yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla boşanma talebinin reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1....

    Somut olayda, her ne kadar her iki takibin tarafları ve takip konusu tedbir nafakası aynı ise de; alacaklı tarafından ... 1.Aile Mahkemesi’nin 2013/973 E.sayılı boşanma davasında, 25/11/2013 tarihinde verilen tedbir nafakasına ilişkin ara karara dayanılarak ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2014/2938 E. sayılı ilamsız takip dosyasında dava tarihi olan 22/11/2013 tarihinden itibaren birikmiş 2.000 TL nafaka alacağı ile birlikte işleyecek nafaka alacaklarının talep edildiği, borçlunun borca itirazda bulunduğu ancak icra müdürlüğünce takibin durdurulması yönünde bir karar verilmediği, takipten feragat de bulunmadığından anılan takibin ayakta olduğu; mükerrer olduğu iddia edilen ... 11.İcra Müdürlüğü'nün 2015/1269 E. sayılı ilamlı takip dosyasında, Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesi’nin 27/11/2014 tarih ve 2013/973 E.-2014/951 K. sayılı "25/11/2013 tarihli tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına ilişkin" hükmü uyarınca, 22/11/2013 tarihinden itibaren birikmiş 7.500 TL nafaka alacağı ile işleyecek...

      Tüm dosya kapsamından; davacı vekilinin dava dilekçesi ile davacı ve üç müşterek çocuk yararına aylık 5.000 TL tedbir ve iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, buna ilişkin başvuru harcı ve peşin nispi karar ve ilam harcını yatırmasına rağmen yargılamada davacı annenin kendisi için herhangi bir nafaka talebinin olmadığını, çocuklar için aylık toplam 5.000 TL iştirak nafakası talep ettiğini beyan ettiği, yine davacının ilk derece mahkemesinin 29/09/2020 tarihli celsesinde verdiği beyanında kendisi için herhangi bir tedbir nafakası talep etmediğini, sadece çocuklar için aylık 1.000'er TL tedbir ve iştirak nafakası talep ettiğini beyan etmesi karşısında; davacının kendisi yararına yoksulluk nafakası yönünden talebini somutlaştırmadığı, bu haliyle davacının kendisi için nafaka talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına (HMK madde 119/2) karar verilmesi ve davalı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği halde, ilk derece...

      Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına,nafakanın niteliğine ve özellikle de davalının ödeme gücüne göre hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK.’nun 4. maddesinde vurgulanan “hakkaniyet”ilkesine uygun değilse de,bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu paragrafında yer alan “ aylık 300 TL. tedbir nafakası “ sözlerinin yerine “aylık 200 TL. tedbir nafakası “ sözlerinin yazılarak , aynı paragrafta yer alan “ 500 TL. nafakanın “sözlerinin yerine “ 400 TL. nafakanın “ sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ... .... 26.01.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de tarafların boşanmalarına dair hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden davadan feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz. Ancak davadan feragat davanın fer'ilerini de kapsar. Bu sebeple feragat gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davalı- davacı kadına birleşen nafaka davası dolayısıyla 100 YTL. tedbir nafakası ve boşanma davasında 100 YTL. yoksulluk nafakası verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2006 (Salı)...

            Dava, TMK.nun 197. maddesi uyarınca açılmış olan tedbir nafakası davasıdır. Bu madde uyarınca nafakaya hükmedilebilmesi için davacının ayrı yaşama hakkı olduğunu kanıtlaması gerekir. Diğer taraftan, yerleşik ... uygulamasına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.....1956 gün, ... E, ... K. sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı). Somut olayda; mahkemece ........2012 tarihinde yapılan ön inceleme duruşması sonucunda verilen ara kararı ile davacı kadın yararına 500 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, davalının bu karara itirazı üzerine verilen 08.....2012 tarihli ara kararı ile nafaka 350 TL ye indirilmiş, yapılan yargılama sonucunda ise 550 TL nafakaya hükmolunmuştur. Bu durumda, mahkemece; talep edilen nafaka hakkında farklı kararlar verilmek suretiyle gerek nafaka miktarının takdirinde, gerekse de hükmün infazında çelişki oluşturulmuştur....

              Aile Mahkemesinin 06.03.2012 gün, 2009/642 Esas ve 2012/181 Karar sayılı dosyasında, davacı ... 14.11.2011 tarihli dilekçesi ile davasını tedbir nafakası yönünden yenileyip, davalı vekilinin de hazır olduğu duruşmada aynı talebini tekrar etmesi nedeniyle, mahkemece davaya nafaka talebi yönünden devam edilerek nafakaya hükmedilip, eksik harcın da tamamlattırılması ve kararın temyiz edilmeksizin 16.04.2012 tarihinde kesinleşmesi, TMK'nun 197. maddesi uyarınca nafaka yönünden davaya devam edilmesi nedeniyle kesinleşen mahkeme ilamı ile borçlunun nafaka ödeme yükümlülüğünün devam etmesi karşısında, CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın tarafından açılan ve bu dava ile birleştirilen bağımsız nafaka davasında müşterek çocuk için hükmedilen 200 TL tedbir nafakası kesinleşmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuk 2007 doğumlu... yargılama aşamasında baba yanında kaldığı halde dava tarihinden itibaren anne yararına müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacı kadın 22.03.2010 tarihli dava dilekçesinde davalıdan nafaka istemediğini belirttiği, 09.06.2010 tarihinde ise tedbir nafakası istediği, dava dilekçesindeki beyanla tedbir nafakasından vazgeçmiş olmasına rağmen 09.06.2010 tarihinde yeniden tedbir nafakası talep etmesi sebebiyle tedbir...

                    UYAP Entegrasyonu