Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasında ise; mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen duruma göre, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve lehine Türk Medeni Kanununun 197. madde koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davaların birlikte görülmesi halinde her dava bağımsız niteliğini korur. Bu kapsamda Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta ve nafaka talep etmekte haklı kadın ve kadın yanında bulunan müşterek çocuk için Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesi gereğince süre sınırlaması yapılmadan nafaka takdir edilmesi gerekirken, boşanma davası süresince nafakaya karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    kabulü ile; müşterek çocuk Hüseyin Şeker için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00TL tedbir nafakasının reşit olduğu 26/09/2020 tarihine kadar devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk Esma için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 900,00TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra da iştirak nafakası olarak devamına, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine, müşterek çocuk Yusuf için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 800,00TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra da iştirak nafakası olarak devamına, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, karara karşı davacının kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda talep verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

    Aile Mahkemesinin 2020/352 Esas sayılı dosya yönünden; davanın KABULÜNE, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Miray'ın velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, Birleşen dava olan Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyada ile açılan tedbir nafakası davasının kabulü ile, müşterek çocuk Miray için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddedilmiş olmasını, birleşen boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilmiş olmasını istinaf etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2020/352 Esas sayılı dosya yönünden; davanın KABULÜNE, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Miray'ın velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, Birleşen dava olan Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyada ile açılan tedbir nafakası davasının kabulü ile, müşterek çocuk Miray için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddedilmiş olmasını, birleşen boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilmiş olmasını istinaf etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (koca) tarafından, birleştirilen nafaka davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakanın miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle koca tarafından açılan boşanma davası reddedilip, kadının açtığı birleştirilen nafaka davası kabul edilerek, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedildiğine göre, "kararın kesinleşmesinden sonra devamına" karar verilmiş olan nafakanın, yoksulluk değil, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre tayin edilen tedbir nafakası olduğunun kabulü gerekmesine göre, davacı-davalı (koca)'nın bu yöne ve diğer yönlere ilişkin temyiz...

      Somut olayda davacı-davalı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi kapsamındaki tedbir nafakası davasında, bölge adliye mahkemesince davacı-davalı kadın yararına aylık 300 Türk lirası, ortak çocuk yararına da aylık 300 Türk lirası tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Davacı-davalı kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen bir yıllık nafaka miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik kararı kesindir. Bu nedenle erkeğin; bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        -2- Ancak, davacı ve davalı evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197). Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davacı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakaların karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra “yoksulluk” ve “iştirak” nafakası olarak ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu bulunduğuna göre, davalı-davacı kadının, birleşen tedbir nafakası(TMK mad. 197) davasında da ayrı yaşamakta haklılığını kanıtladığının kabulü gerekir. Durum böyleyken davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının da kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple tedbir nafakası davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre tedbir nafakası davasında vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015 (Çrş.)...

            HD'nin 02.07.2009 tarih ve 2008/10835 E, 2009/13052 K sayılı ilamıyla sadece davacı kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakasının fazla bulunması nedeniyle bozulmuş, bozmadan sonra 07.10.2010 tarihli duruşmada davacı kadının yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine Mahkemece vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve anılan bu karar temyiz edilmediğinden 19.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. İcra takibi 16.07.2012 tarihinde başlatılmış ise de bozma ilamından sonra duruşmada yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçildiğinden artık kadın yönünden nafaka alacağı talep edilemez. Öte yandan müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ise bozma kapsamı dışında kaldığından kesinleşmiştir....

              Davacı-davalı kadın tarafından açılan ve birleştirilen bağımsız nafaka davasında talep edilen yıllık nafaka miktarı 7.200 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen karar miktar bakımından kesindir. Bu nedenle davacı-davalı kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu