Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı vekilince dava dilekçesinde müvekkili lehine aylık 700 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine takdir olunan aylık 200 TL iştirak nafakasının 500 TL artırılarak aylık 700 TL nafaka talep ettiği görülmüştür. Mahkemece davacı kadının tedbir nafakası talebinin reddi ile davacı lehine aylık 300TL yoksulluk nafakasına hükmetmiştir, müşterek çocuk lehine 300TL artış ile 500TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

Dairemiz kararı davacı karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, davalı karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, reddedilen nafaka talepleri yönünden temyiz edilmiş, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 31/05/2021 tarih, 2021/2424 Esas - 2021/4153 Karar sayılı ilamı ile; davalı karşı davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu halde lehine uygun miktar tedbir ve yoksulluk nafakası takdiri gerekirken nafaka taleplerinin tümden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuş, davacı karşı davalı erkeğin tüm, davalı karşı davacı kadının sair temyiz itirazları reddedilmiş, böylece Dairemizce verilen kararda bozma kapsamı dışında kalan istinaf konusu hususlar Yargıtay onama tarihinde kesinleşmiş, Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak, yargılamaya devam olunmuştur....

Kaldırılması istenen tedbir nafakası davalı kadının ayrı yaşamaktaki haklılığa ilişkin olarak verilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davacı (...) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.186/3). Davalı kadının belirli bir gelirinin olması dahi kocayı ortak giderlere (elektrik, su, telefon,yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdükleri ... seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda, davaya konu nafakanın takdir edildiği önceki ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/106 E-56 K.sayılı dosyasında ve ilamında; davacının babası ile birlikte sebzecilik ve pazarlamacılık yaptığı ikinci bir kadın getirmesi nedeniyle nafaka alacaklısı kadına ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle tedbir nafakası bağlandığı anlaşılmaktadır....

    Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (resen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. 24. Öte yandan, boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Kusurlu eş yararına dahi, bu tedbirlerin alınması mümkündür. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik durumlarının birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. 25....

      dönük olarak kesinleştirdiğini, yoksulluk nafakası yönünden ise yeniden lehlerine karar vererek nafakanın kaldırılmasına karar verdiğini, tedbir nafakaları yargılama boyunca hakimin re'sen aldığı bir geçinme önlemi olduğunu, bu tedbirlerin boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erdiğini, yoksulluk nafakaları boşanma kararı kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini, yoksulluk nafakalarına ilamsız tedbir nafaka dosyası üstünden değil karar tarihi itibariyle ilamlı takip açılmasını gerektirdiğini, boşanma kararı 09/05/2016'da kesinleştiğinden tedbir nafakası da tarihte sona erdiğini, dosya hesabının buna göre yapılması ve haczin kaldırılması, dosyanın infaz edilmesi, kasadaki paraların müvekkile iade edilmesi, alacaklıya fazla ödenenlerin ise hesaplanması önündeki talepler icra müdürlüğünce reddedildiğini, nafaka yönünden kararın temyizde olması da gerekçe gösterildiğini, ancak talebin kabulü halinde yoksulluk nafakası riske girmeyecek, karar bozulsa bile yoksulluk nafakası kesinleşmeden...

      Davalı-davacı kadın tarafından açılan ve birleştirilen bağımsız nafaka davasında kabul edilen yıllık nafaka miktarı 9.600 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen karar miktar bakımından kesindir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen nafakaya yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı -davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davalı-davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) "kadının kendisi için tedbir nafakası davasının reddine" karar verilmesi de doğru değildir....

          esas : 2015/1096 karar sayılı 27/03/2015 tarihli ilamı) Dosyanın incelenmesinde; dava dilekçesinde eş ve iki çocuk için toplam 750,00 TL tedbir nafakası talep edildiği, eş ve iki çocuk için hangi oranda nafaka talep edildiğinin açıklanmadığı, taraflar ayrı yaşamakta olduğu ve ortak çocuklar davacı kadının yanında kaldığı belirtildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; öncelikle, davacı tarafa dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde nafaka taleplerinin açıklattırılması, sonrasında anne yanında kalan müşterek çocukların geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, tarafların ekonomik sosyal durumları ve TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyete uygun bir tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde müşterek çocuklar yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Aile Mahkemesinin 2007/421 E ve 07/05/2009 tarihli kararında müşterek çocuklar Mustafa ve Gülşen için ve davacı için dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar uygun birer tedbir nafakasına hükmedilmiş, karar kesinleştikten sonra davacı için takdir edilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, çocuklar için takdir edilen tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına ,, denildiği anlaşılmakla, mahkeme ilamında kararın kesinleşmesinden sonra davacı için takdir edilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına şeklinde açıkça karar verildiğinden talebin İİK nun 16. maddesindeki şikayet hakkı olmak üzere reddine ... " karar verilmiştir....

            Dava iştirak ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak müşterek çocuk ....lehine hükmedilen nafaka iştirak nafakası, davacı ... lehine hükmedilen nafaka yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında tedbir nafakasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu