"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; tedbir nafakası ve davalının taşınmaz mallar üzerindeki tasarruf yetkisinin tedbiren sınırlandırılması talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, davalı üzerine kayıtlı tüm mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılması ile tedbir nafakası talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin eşlerin birlikte yaşamaya ara vermesi halinde alınacak önlemlere ve tasarruf yetkisinin sınırlanmasına ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tedbir nafakası ile birlikte davalının 2 nolu parsel üzerindeki tasarruf yetkisinin engellenmesine yönelik tedbir istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebine ilişkin olup, 2. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı üzerine hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
Maddesinin B bendi gereğince müvekkil belediyeye devredilmesinin talep edildiği ancak Kocaeli Defterdarlığı İzmit Emlak Müdürlüğü 13/01/2017 tarih ve 1024 sayılı yazısı idarelerince yapılan kiralama işleminin geçerli olduğunu, bununla birlikte 10 yıl sürenin bitimini müteakip talep edilmesi halinde tasarrufun belediyeye bırakılması hususunun değerlendirileceğinin bildirildiğini, davalı idarenin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı bir surette anılan taşınmazın tasarrufunu müvekkile devrinden kaçındığını, bu nedenlerle Gölcük ilçesi, Kavaklı mah, 52.469,52 m2 yüzölçümlü dolgu alanının tasarruf yetkisinin davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar olduğunu, bu nedenle tasarruf yetkisinin de davalı müvekkile ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir....
yetkisinin kısıtlanmasına, davalının malik olduğu gayrimenkullerin tapuda ferağdan menine, ancak kendisinin rızası ile tasarruf tasarruf edebileceğine ve bu kararın tapuda şerhine, davalının tam, müşterek ve iştirak halinde malik olduğu gayrimenkullerin öncelikle tapudan sorularak TMK'nın 199.maddesi gereği belirlenmesine ve tüm gayrimenkuller üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılmasına ve tapuda ferağdan menine, tasarrufların ancak kendisinin rızası ile devredilebileceğine ilişkin tapuya şerh konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davalıya ait emekli maaşının 2/3 payı üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve bu pay üzerindeki tasarrufun davacının rızası ile yapılabileceğine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sınırlanan miktarın davacı kadına ödenmesine şeklinde karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu bölümün hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadına takdir edilen tedbir nafakası fazladır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Ayrıca açılmış işbu davada, nafaka miktarı kamu düzenine ilişkin bir husus olmayıp, hakimin takdir yetkisinin bulunması da anlaşma ile nafaka miktarını belirlemelerine engel değildir. Ayrıca davacının anlaşmaya rağmen bu davayı açıp sürdürmesinde de hukuki yararı vardır. Nitekim davalının kabulünde olan nafakayı ödememesi halinde, elinde mahkemece ilam bulunmayan davacının alacağını tahsil etme imkanı olmayacaktır....