"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; ...Aile Mahkemesinin 2012/649 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 11.05.2016 (Çrş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan ...4.Aile Mahkemesinin 2005/865 esas sayılı boşanma dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 29.01.2009 (Prş.)...
Takibe konu nafaka ilamı bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlardan olmadığı, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlunun zimmetinde tahakkuk edeceği, takip tarihi olan 09/07/2021 tarihinden geriye doğru 10 yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zaman aşımına uğradığı, bu ilkeler doğrultusunda davacı borçlunun nafaka borcunun tespiti için bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişinin 04/11/2022 tarihli hüküm kurmaya yeterli ve elverişli raporu uyarınca davacı borçlunun müşterek çocuk Mert Yeşilyurt'un birikmiş nafaka alacağının 22.581,49 TL, işlemiş faizin ise 12.457,80 TL, müşterek çocuk Merve Yeşilyurt'un birikmiş nafaka alacağının 37.550,74 TL, işlemiş faizin ise 14.492,29 TL olmak üzere toplam birikmiş nafaka ve işlemiş faiz miktarının 87.082,33 TL olduğu, davacı borçlu tarafından bir ödeme iddiasının bulunmadığı görülmüştür....
Nafaka alacağının tahsilini teminen borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekir. Diğer taraftan, takip öncesine ait yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubu gerekir. Bununla birlikte nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez. Zira nafakaya ilişkin ara karar öncesinde yapılan ödemelerin nafaka alacağından mahsubuna olanak yoktur. Tedbir nafakasına ilişkin ara kararında, nafakanın dava tarihinden başlatılması da sonuca etkili değildir. Bu türden ödemelerin ahlaki bir borcun ifası için yapıldığı kabul edilmelidir. Bu haliyle mahkemenin mahsup gerekçesi yerinde değildir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 18/09/2014 NUMARASI : 2013/32-2014/725 Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 14.05.2015 gün ve 26406-10208 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde tedbir nafakası, aile konutu şerhi ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını talep etmiş dava açarken tek başvuru harcı ve tek peşin harç yatırmıştır....
San ve Tic Ltd Şti.nin iflas ettiği, Borçlar Kanunu'nun 513. ve İcra İflas Kanunu'nun 191. ve 226. maddelerine göre iflas ile vekalet sözleşmesinin kendiliğinden sonra erdiği ve müflisin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin iflas idaresine geçtiği, müflisin iflas masasına giren hak ve malları üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlandığı, hakkında iflas kararı verilen şirketin davada taraf olma ehliyetini yitireceğinden iflas masasının kanuni temsilcisinin iflas idaresi olduğu ve gerekçeli kararın iflas idaresine tebliğ edilmesine rağmen kararı temyiz etmedikleri anlaşıldığından, vekilin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde; Sanık müdafisinin temyiz isteminin beraat hükmü nedeniyle vekâlet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 04/05/2015 tarihli, 2015/3572 esas ve 2015/9140 karar sayılı bozma ilamı ile yerel mahkemece verilen 04/07/2014 tarihli hüküm,“Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesinde düzenlenen davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin olup, Türk Medeni Kanunu'nun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında (TMK m. 118-395) yer alan aile hukukundan doğan dava ve işlerdendir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince, aile hukukundan doğan dava ve işlerde de aile mahkemesi görevlidir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, mahkemece re'sen gözetilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan tasarruf yetkisinin sınırlanması davasında, mahkemece ilk hükümle, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş, 10.06.2015 tarihli maddi hata düzeltim şerhi ile maddi hata olduğu gerekçesiyle davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.04.2016 tarihli bozma ilamı ile “...mahkemece vekalet ücreti ve yargılama giderinden ilk hükümde davacı sorumlu tutulmuşken tamamen sorumluluğu...
Haczin temel amaçlarından biri borçlunun mal üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmasıdır. Taşınır malların ne şekilde haczedileceği İcra ve İflâs Kanunu'nun 88 inci maddesinde açıklanmıştır. Maddenin ikinci fıkrasına göre taşınır malların haczi halinde münasip bir yerde muhafazası ya da yediemin sıfatıyla borçluya ya da üçüncü bir kişiye teslimi gerekir. Somut olayda bedeli paylaşıma konu trafo üzerine haciz konulduğuna dair tutanak tutulmuş ise de, borçlunun tasarruf yetkisinin kısıtlanması noktasında bir muhafaza tedbiri alınmamıştır. Bu durumda şikâyetçinin alacaklı olduğu takip dosyasından, bedeli paylaşıma konu trafo üzerine usulüne uygun biçimde konulmuş bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden sıra cetveline itirazı da dinlenemez. Açıklanan durum karşısında şikâyetin reddine karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili avukat ... 31.08.2016 tarihli dilekçeyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de, vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunmadığı görülmüştür....