Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece Nüfus Müdürlüğünden ... adında bir kişinin olup olmadığı sorulmuş ise de işe giriş bildirgelerindeki hane,cilt,sayfa numarası dahil tüm hatalı kimlik bilgileri tam olarak yazılmak suretiyle bu kimlik bilgilerine sahip Süleyman Üstün isimli kişinin varlığı ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorulmadan ve bu kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yerde ve doğum yeri olarak görünen Urfa’da zabıta araştırması yapılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

    Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğurulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir. Gerçek annenin davalı Firdevs Kırmızı olduğu yönünde bir uyuşmazlık somut olayda bulunmamaktadır....

    Dolayısı ile kişinin nüfusa tescili kişilik açısından kurucu bir unsur olmayıp bildirici mahiyettedir. Babalığın tespiti için, çocuğun nüfusa tescil edilmiş olması ön şart değildir. Çünkü, çocuğun nüfus siciline kaydedilmiş olması, Türk Medeni Kanununun 285. maddesinde yer alan babalık karinesinin sıhhati için kurucu bir unsur değildir. Dolayısıyla çocuğun nüfus siciline kaydedilmemiş olması, TMK'nun 301. maddesi kapsamında babalık davasının görülmesine ve araştırılmasına engel teşkil etmez....

    Yerleşim yerinden kasıt, nüfus kaydı düzeltilecek kişinin yerleşim yeridir. Dosya kapsamından, davanın Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve Van 2.Asliye Hukuk mahkemesince de nüfus kaydı düzeltilecek ...'ın Nüfusa kayıtlı olduğu yerinin "..." olduğu gerekçesiyle, ... Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiş isede, nüfusa kayıtlı olunan yerin yerleşim yerine karine olduğuna ilişkin hükmün yürürlükten kaldırılmasına, davacı vekilinin 16.12.2012 günlü duruşmadaki beyanı ile müvekkilinin yurt dışına çıkmadan önceki adresinin "Van" olduğunu belirtmesine göre, uyuşmazlığın Van 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.( HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Van 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yerleşim yerinden kasıt, nüfus kaydı düzeltilecek kişinin yerleşim yeridir. Dosya kapsamından, davanın Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve Van 2.Asliye Hukuk mahkemesince de nüfus kaydı düzeltilecek ...'ın Nüfusa kayıtlı olduğu yerinin "..." olduğu gerekçesiyle, ... Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiş isede, nüfusa kayıtlı olunan yerin yerleşim yerine karine olduğuna ilişkin hükmün yürürlükten kaldırılmasına, davacı vekilinin 16.12.2012 günlü duruşmadaki beyanı ile müvekkilinin yurt dışına çıkmadan önceki adresinin "Van" olduğunu belirtmesine göre, uyuşmazlığın Van 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.( HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Van 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....

        Davacının babası ile T8 arasında bağ kurulabilmesi için bu iki kişinin de mezarının tespit edilerek DNA incelemesinin yapılması gerekmektedir. Zira resmi belgeler itibariyle nüfus kaydının düzeltilmesi mümkün değildir. Yine Ayşe'nin nüfusa kayıtlı bir kişi olduğu dahi tespit edilememiş olup, mezarının tespiti de mümkün değildir. Eldeki bilgi ve belgelerle, fethi kabir ve DNA incelemesi yapılmaksızın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi mümkün olmadığından davanın reddine, yönelik karar verilmiştir....

        Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

        Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden aidiyetinin tespiti istenen çalışmanın 11192590 sicil no ile Mustafa kızı,1958 doğumlu,Gümüşhane ,Hane no 87 cilt no 8 ,sayfa no 99'da nüfusa kayıtlı,Bayburt doğumlu Birgül Köyel adına 1976 yılında 30 gün,1977 yılında 180 gün çalışmanın Kuruma bildirildiği,davacının ise Kazım-... kız,15.11.1960 Bayburt doğumlu ,Bayburt ile Demirözü ilçesi,cilt no 12,Hane 68'de nüfusa kayıtlı,......(evlenmekle Güldalı)'e ait olduğu davacının nüfusa 15.7.1977 tarihinde tescil edildiği mahkemece alınan bilirkiş raporunda bildirgedeki imzanın davacının eli mahsulü olduğu,fotoğrafın davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır Davacı,dava dilekçesinde işe girip çalışmaya başladığında nüfus cüzdanının olmadığını kendisine iş bulanların işverene verdiği bilgiler doğrultusunda bildirgenin doldurulduğunu,baba adı yerine kendisini büyüten Mustafa adlı kişinin adının yazıldığını,nüfusa daha sonra kaydedildiğini bildirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu